Âkile Usulünün İçtimai Ehemmiyeti
Âkile Usulünün İçtimai Ehemmiyeti
239 - : Âkile usulünün içtimaî bakımdan ehemmiyeti tetkike sayan bir meseledir. Bazı diyetleri akiielerin ödemekle mükellefiyeti, bir bakundan bir muavenet, bir bakımdan da bir mücazat mahiyetindedir.
Şöyle ki: bu diyetleri ehli divan veya aşiret ve* saire tahammül etmekle caniye yardım etmiş, onu sıfrülyed kalmakdan kurtarmış, aralarındaki teavün.ve tesanüdü tecelli etdirmiş olurlar. Artık bu sayede hem cinayete maruz kalan bir bîçare heder olub gitmeden kurtulur, hem de elin-..uii amde mukarin olmaksızın her nasılaa bir cinayet'çıkmış olari bir insanın perişan olmasına meydan verilmeyerek içtimaî bir muavenet husule gelir.
Fakat bir cihetden bunlar, caninin cinayetden men'ine medar olabilecek murakabede bulunmayıb alâkasızlık göstermiş, belki de o cinayetin yapılması hususunda caniye kuvvetüzzahr bulunmuş olacakları cihetle bu vecibe, kendilerine bir nevi mücazatı intibahiyye olmak üzere tahmil edilmiş sayılır.
240 - : Bazı diyetlerin beytülmâl = hazinei devlet tarafındaa tesviye edilmesi de hem bir takım cinayetlerin heder olub gitmesine mey-dan vermemek, hem de cani İ13 mecniyyün aleyhin şahsına veya varislerine karşı bir içtimaî müavenetde bulunmak gayesine müteveccihdir.
Maahaza bu gibi' cinayetlerin tahaddüsünde resmî murakabe ve inzibatın müsamahası melhuz olduğundan âmme velayetini haiz olan bir makamın bunu tamir etmesi muvafık görülmuşdür.
Bir de başka âkilesi olmayan kimselerin bilâ varis vefatları halinde terikeleri beytülmâle kalacağı cihetle bunların üzerlerine lâzım gelen bazı diyetlerin de beytülmâl canibinden ödenmesi münasib bulunmuşdıır. Çünkü garamet, ganimetle müterafıkdir.' Külfet nimete, nimet de külfete göredir,
241 - : Âkilenin bazı diyetleri ödemesi- bir eşasdır. Maamafih bu usul, aralarında divan ve aşiret hayatı carî olan Arablar gibi akvamı is-lâmiyyeye mahsusdur. Bu gibi teşkilâta sahib olmayan sair islâm cemaatleri arasında vukua gelen cinayetlerden dolayı icab eden diyetleri biz-bat caniler tesviye ede gelmişlerdir.
Hattâ «Kuhüstanî» sahibi, Zahidi'den naklen diyor ki: diyeti tediye etmek, zamanımızda caniye aiddir. Çünkü zamanımızda aşiretler bitmiş, şefkat ve tenasur duygusu kalkmış, halkın büyuti yıkılmışdır.
Fukahadan «Ebubekriresamme» göre de diyetleri yalnız caniler kendi mallarından öderler, bunları âkileler deruhde etmezler. Çünkü hiçbir kimse başkasının cürmiyle muaheze olunamaz. Kur'am. Mübînde buyurulmu
Yani: herkesin kazanacağı günah ancak kendisine aic ir. Bir yük; sahibi başkasının yükünü yüklenmez, bir kimse başkasının mesuliyetine ortak olmaz.
Buna cevaben deniliyor ki: âkile hakkındaki nusus ve âkilenin diyetleri deruhde etmesindeki içtimaî ehemmiyet ve maslahat, Ebubekri esamnun bu mütalâasına münafidir. Resuli Ekrem Efendimiz bir ceniniu sukutuna sebebiyet veren bir kadının âkilesi üzerine gurre ile hüküm bu-/uımuşdu. Hazreti Ömer de sahabei kiramın mahzarlarında âkile üzerine diyet ile hükmetmiş, buna muhalefet eder bir zat bulunmamışdır. Âki-lenin bu cürümden büsbütün beriüssaha olduğu iddia edilemez. Onun cani hakkındaki ilgisizliği, onu muhafazadaki taksiri bir tefritdir. Bu tefrit ise bir cürümdür. Bedayi, Muhit.
Velhâsıl: şeraiti mevcud, tatbiki mümkün olduğu takdirde âkile usulünün faidesi kabili inkâr değildir. [32]
239 - : Âkile usulünün içtimaî bakımdan ehemmiyeti tetkike sayan bir meseledir. Bazı diyetleri akiielerin ödemekle mükellefiyeti, bir bakundan bir muavenet, bir bakımdan da bir mücazat mahiyetindedir.
Şöyle ki: bu diyetleri ehli divan veya aşiret ve* saire tahammül etmekle caniye yardım etmiş, onu sıfrülyed kalmakdan kurtarmış, aralarındaki teavün.ve tesanüdü tecelli etdirmiş olurlar. Artık bu sayede hem cinayete maruz kalan bir bîçare heder olub gitmeden kurtulur, hem de elin-..uii amde mukarin olmaksızın her nasılaa bir cinayet'çıkmış olari bir insanın perişan olmasına meydan verilmeyerek içtimaî bir muavenet husule gelir.
Fakat bir cihetden bunlar, caninin cinayetden men'ine medar olabilecek murakabede bulunmayıb alâkasızlık göstermiş, belki de o cinayetin yapılması hususunda caniye kuvvetüzzahr bulunmuş olacakları cihetle bu vecibe, kendilerine bir nevi mücazatı intibahiyye olmak üzere tahmil edilmiş sayılır.
240 - : Bazı diyetlerin beytülmâl = hazinei devlet tarafındaa tesviye edilmesi de hem bir takım cinayetlerin heder olub gitmesine mey-dan vermemek, hem de cani İ13 mecniyyün aleyhin şahsına veya varislerine karşı bir içtimaî müavenetde bulunmak gayesine müteveccihdir.
Maahaza bu gibi' cinayetlerin tahaddüsünde resmî murakabe ve inzibatın müsamahası melhuz olduğundan âmme velayetini haiz olan bir makamın bunu tamir etmesi muvafık görülmuşdür.
Bir de başka âkilesi olmayan kimselerin bilâ varis vefatları halinde terikeleri beytülmâle kalacağı cihetle bunların üzerlerine lâzım gelen bazı diyetlerin de beytülmâl canibinden ödenmesi münasib bulunmuşdıır. Çünkü garamet, ganimetle müterafıkdir.' Külfet nimete, nimet de külfete göredir,
241 - : Âkilenin bazı diyetleri ödemesi- bir eşasdır. Maamafih bu usul, aralarında divan ve aşiret hayatı carî olan Arablar gibi akvamı is-lâmiyyeye mahsusdur. Bu gibi teşkilâta sahib olmayan sair islâm cemaatleri arasında vukua gelen cinayetlerden dolayı icab eden diyetleri biz-bat caniler tesviye ede gelmişlerdir.
Hattâ «Kuhüstanî» sahibi, Zahidi'den naklen diyor ki: diyeti tediye etmek, zamanımızda caniye aiddir. Çünkü zamanımızda aşiretler bitmiş, şefkat ve tenasur duygusu kalkmış, halkın büyuti yıkılmışdır.
Fukahadan «Ebubekriresamme» göre de diyetleri yalnız caniler kendi mallarından öderler, bunları âkileler deruhde etmezler. Çünkü hiçbir kimse başkasının cürmiyle muaheze olunamaz. Kur'am. Mübînde buyurulmu
Yani: herkesin kazanacağı günah ancak kendisine aic ir. Bir yük; sahibi başkasının yükünü yüklenmez, bir kimse başkasının mesuliyetine ortak olmaz.
Buna cevaben deniliyor ki: âkile hakkındaki nusus ve âkilenin diyetleri deruhde etmesindeki içtimaî ehemmiyet ve maslahat, Ebubekri esamnun bu mütalâasına münafidir. Resuli Ekrem Efendimiz bir ceniniu sukutuna sebebiyet veren bir kadının âkilesi üzerine gurre ile hüküm bu-/uımuşdu. Hazreti Ömer de sahabei kiramın mahzarlarında âkile üzerine diyet ile hükmetmiş, buna muhalefet eder bir zat bulunmamışdır. Âki-lenin bu cürümden büsbütün beriüssaha olduğu iddia edilemez. Onun cani hakkındaki ilgisizliği, onu muhafazadaki taksiri bir tefritdir. Bu tefrit ise bir cürümdür. Bedayi, Muhit.
Velhâsıl: şeraiti mevcud, tatbiki mümkün olduğu takdirde âkile usulünün faidesi kabili inkâr değildir. [32]
1.Bölüm
- 2.Bölüm
- Afüv Ve İbeaya Müteallik Bazı Hükümet
- Âkile Usulünün İçtimai Ehemmiyeti
- ÂKİLENİN MAHİYETİ VE MÜKELEFİYETİ
- Azaya Ait Cerh Ve Katıdan Dolayı Kısas Yapılabilmesi İçin Vücud İktiza Eden Şartlar
- Bazı Ameller Neticesinde Meydana Gelen Katil Ve Telef Hâdiseleri
- BİRİNCİ BÖLÜM-İSLAM HUKUKUNDA CİNAYETLERE MÜTEALLİK MESELELER HAKKINDADIR.
- Cinayetin Mahiyyeti Ve Nevileri
- Cinayetler Île Cezalar Arasındaki Tedahüller Ve Münferid Ve Gayrî Münfekid Cinayetler
- Cinayetlerin Hükümleri
- Cinayetlerin Ne Vechîle Sabit Olacağı
- Diyarların Yıkılmasından Münbais Ölüm
- Diyetlerin Nevîleri Ve Miktarları
- Diyetlerin Lüzumundaki Şartlar
- Diyetlerin Ödenecekleri Vakitler
- Haksız Yere Yapılan Cerhlerin Nevileri
- Haksiz Yere Yapılan Katillerin Nevileri
- Hayvanlara Müteallik Cinayetler
- Katla Nefsden Dolayı Kısas İcra Eyîlmesi İçin Vücudi İcab Eden Şartlar
- Kısas Hakkına Malik Ve Kısası İstifaya Salahiyetli Olanlar
- Kısası İskat Edecek Şeyler
- Kısasın Teveçhile İstifa Edileceği
- Müdafaat Meşrua Halindeki Katl Hadiseleri