(M)
( M )
118 - (Mesuliyet) : Bir şahsın mükellef olduğu veya bil'iltizaro ifa etdiği şeylerden dolayı suale maruz kalması ve icabına göre mükâfat veya ceza görmesidir.
119 - (Mesuliyeti diinyevlyye) : Bir insanın dünyada deruhde etr diği şeylerden dolayı sorguya çekilerek cezai andırıl m asıdır.
.120 - (Mesuliyeti uhreviyye) : Bir mükellefin dünyada yapmış olduğu şeylerden dolayı ahret âleminde suale, cezaya maruz kalmasıdır.
121 - (Müdafaa! meşrua) : Haksız yere vuku bulan bir tecavüze, bir sui kasde karşı meşru; bir suretde mukavemetde bulunub onu defe çahşmakdır.
122 - (Meyyit) : ölmüş, kendisinde cerahat gibi, darb nişanesi gibi kati eseri bulunmamış olan kimsedir.
123 - (Mübaşareten kati) : Bir şahsın bir kimseye amden veya hataen bizzat vurup öldürmeaidir.
124 - (Mübaşereten itlaf) : Bir şeyi bizzat telef etmekdir. Bunu yapan kimseye «faili mübaşir* denir.
125 - (Mübaşir) : Bizzat fail olan, yani: bir şeyi bizzat husule getiren kimsedir.
126 - (MÜtesebbib) : Bir şeyin husulüne âdetin cereyanına nazaran sebeb olan bir işi vücudc getiren kimsedir. Bir şahsın ioine düşüb telef olduğu bir kuyuyu ihdas eden kimse gibi.
127 - (Muhtesib) : Memleket dahilinde bir kısım intizamatımin, muamelâta nezaret vazifesini haiz olan bir memurdur, bir nevi zabıtai belediyye ve zabıtai ahlâkiyye memuru demekdir.
128 - (Muharrcmatı s?er'iyye) : Şeriatı islâmiyyenin men ve tah-rim buyurmuş olduğu şeylerdir. Kati, sirkat, iffetden, istikametden mahrumiyet gibi.
129 - (Muhsan) : Akil, baliğ, hür, müslim, afif olan erkekdir. bu evsafı haiz^olan kadın da «muhsana» dır. Bu evsafı cami bir erkek ile bir kadın, biribirile ve nikâhı sahih ile evienib mücameatde bulunmuş olmalariylc de ihsanı recmi haiz bulunmuş olurlar.
130 - (Müskir) : Yiyilmesiyîe veya içilmesiyle insana sarhoşluk veren şeydir. Cem'i: müskiratdır.
131 - (Müselles) : Pişirilmekle uc.de ikisi giden ve iştidad. edib müskir bir hale gelen yaş üzüm suyudur ki, buna «Ula» da denir.
132 - {Mu n as saf) : Pişirilmekle yansı giden ve kuvvetlenerek müskir bir hale gelen yaş üzüm suyudur.
İ33 - (Mtıziha) : Şecce aksamından bir yaradır ki, et ile baş kemiği arasındaki zar gibi olan deri yırtıhb kemik meydana çıkmış olu.
134 - (Müiıakklle) : Başda veya yüzdeki bir yaradır ki, kemik kırılıb yerinden oynamış veya ufanmış olur.
135 - (Mütelâhime) : Başa veya yüze isabet eden bir yaradır ki, deri ile beraber epeyce de et kesilmiş olur.
136 - (Mucibi kısas) : Bihasbil'asl müebbeden mahkunüddem olan bir kimseyi amden kati veya cerhden ibaretdir ki, katilden veya cerh ve kat'dan dolayı kısas istifasını sabit kıian şey demekdir. Caniler hakkında tatbiki icab eden cezaya, tedib ve tâ'zibe de «mucebi cinayet» denilir.
137 - (Müstahıkkı kısas) ; Bir caniyi kısas* suretiyle cezalandırmak hakkına mâlik olan kimsedir.
138 - (Müskıtatı kısas)" : îcab eden bir kısası iskat ve izale eden sebeblerden ibaretdir. Sulh, cinnet, mevt gibi.
139 - (Müskitati hudud) : Had cezalarım iskat ve izale eden sebeplerden ibaretdir. Zina hakkındaki ikrardan rücu gibi. [14]
118 - (Mesuliyet) : Bir şahsın mükellef olduğu veya bil'iltizaro ifa etdiği şeylerden dolayı suale maruz kalması ve icabına göre mükâfat veya ceza görmesidir.
119 - (Mesuliyeti diinyevlyye) : Bir insanın dünyada deruhde etr diği şeylerden dolayı sorguya çekilerek cezai andırıl m asıdır.
.120 - (Mesuliyeti uhreviyye) : Bir mükellefin dünyada yapmış olduğu şeylerden dolayı ahret âleminde suale, cezaya maruz kalmasıdır.
121 - (Müdafaa! meşrua) : Haksız yere vuku bulan bir tecavüze, bir sui kasde karşı meşru; bir suretde mukavemetde bulunub onu defe çahşmakdır.
122 - (Meyyit) : ölmüş, kendisinde cerahat gibi, darb nişanesi gibi kati eseri bulunmamış olan kimsedir.
123 - (Mübaşareten kati) : Bir şahsın bir kimseye amden veya hataen bizzat vurup öldürmeaidir.
124 - (Mübaşereten itlaf) : Bir şeyi bizzat telef etmekdir. Bunu yapan kimseye «faili mübaşir* denir.
125 - (Mübaşir) : Bizzat fail olan, yani: bir şeyi bizzat husule getiren kimsedir.
126 - (MÜtesebbib) : Bir şeyin husulüne âdetin cereyanına nazaran sebeb olan bir işi vücudc getiren kimsedir. Bir şahsın ioine düşüb telef olduğu bir kuyuyu ihdas eden kimse gibi.
127 - (Muhtesib) : Memleket dahilinde bir kısım intizamatımin, muamelâta nezaret vazifesini haiz olan bir memurdur, bir nevi zabıtai belediyye ve zabıtai ahlâkiyye memuru demekdir.
128 - (Muharrcmatı s?er'iyye) : Şeriatı islâmiyyenin men ve tah-rim buyurmuş olduğu şeylerdir. Kati, sirkat, iffetden, istikametden mahrumiyet gibi.
129 - (Muhsan) : Akil, baliğ, hür, müslim, afif olan erkekdir. bu evsafı haiz^olan kadın da «muhsana» dır. Bu evsafı cami bir erkek ile bir kadın, biribirile ve nikâhı sahih ile evienib mücameatde bulunmuş olmalariylc de ihsanı recmi haiz bulunmuş olurlar.
130 - (Müskir) : Yiyilmesiyîe veya içilmesiyle insana sarhoşluk veren şeydir. Cem'i: müskiratdır.
131 - (Müselles) : Pişirilmekle uc.de ikisi giden ve iştidad. edib müskir bir hale gelen yaş üzüm suyudur ki, buna «Ula» da denir.
132 - {Mu n as saf) : Pişirilmekle yansı giden ve kuvvetlenerek müskir bir hale gelen yaş üzüm suyudur.
İ33 - (Mtıziha) : Şecce aksamından bir yaradır ki, et ile baş kemiği arasındaki zar gibi olan deri yırtıhb kemik meydana çıkmış olu.
134 - (Müiıakklle) : Başda veya yüzdeki bir yaradır ki, kemik kırılıb yerinden oynamış veya ufanmış olur.
135 - (Mütelâhime) : Başa veya yüze isabet eden bir yaradır ki, deri ile beraber epeyce de et kesilmiş olur.
136 - (Mucibi kısas) : Bihasbil'asl müebbeden mahkunüddem olan bir kimseyi amden kati veya cerhden ibaretdir ki, katilden veya cerh ve kat'dan dolayı kısas istifasını sabit kıian şey demekdir. Caniler hakkında tatbiki icab eden cezaya, tedib ve tâ'zibe de «mucebi cinayet» denilir.
137 - (Müstahıkkı kısas) ; Bir caniyi kısas* suretiyle cezalandırmak hakkına mâlik olan kimsedir.
138 - (Müskıtatı kısas)" : îcab eden bir kısası iskat ve izale eden sebeblerden ibaretdir. Sulh, cinnet, mevt gibi.
139 - (Müskitati hudud) : Had cezalarım iskat ve izale eden sebeplerden ibaretdir. Zina hakkındaki ikrardan rücu gibi. [14]
Konular
- Mecellenin Kaldırılması
- Akidlerde İtibar Maksad ve Mânâyadır; Elfaz ve Mebâniye Değildir.
- Yakın Şüphe İle Zail Olmaz.
- Bir Şeyin Bulunduğu Hal Üzere Kalması Asıldır.
- Kadîm Kıdemi Üzere Terk Olunur
- Zarar Kadîm Olmaz
- Beraati Zimmet Asıldır
- Arızî Sıfatlarda Aslolan Ademdir
- Bir Zamanda Sabit Olan Şey..
- Yeni Meydana Gelen Bir Olayın ..
- Kelâmda Aslolan Mânâ-yı Hakîkîdir
- Sarahat Karşısında Delâlete İtibar Yoktur
- Mevrid-i Nasda İçtihada Mesağ Yoktur
- Kıyasa Aykırı Olarak Sabit Olan Şey ..
- İctihadla İctihad Nakz Olunmaz
- Meşakkat Kolaylığı Celbeder
- Bir İş Daralınca Genişlemeye Yüz Tutar
- Zarar Ve Mukabele-i Bizzarar Yoktur
- Zarar İzâle Olunur
- Zaruretler Mahzurlu Şeyleri Mubah Kılar
- Zaruretler Kendi Miktarınca Takdir Olunur
- Bir Özür İçin Caiz Olan Şey ..
- Mâni' Zail Oldukta Memnît Avdet Eder
- Bir Zarar Kendi Misliyle İzale Olunmaz
- Zararı Âmmı Defi' İçin Zararı Hass İhtiyar Olunur
- Madde 21 = Geçersiz sebeple yapılan feshin sonuçları
- İSLAM VE MODERN HUKUK KARŞILAŞTIRILMASIYLA CEZA HUKUKUNA VE KISASA KISA BİR BAKIŞ
- İSLAM'DA İNSAN HAKLARI
- OSMANLI'DA MECELLE VE FRANSIZ MEDENİ KANUNUNU TARTIŞMALARI
- DÜNYADA HUKUK EĞİTİMİ VE AVUKATLIK STAJI