(H)
H
80 - (Halitan) : Karışık olarak azca pişirilmiş olan hurma ile kuru üzüm suyundan ibaretdir, iştidad etmiş olsun olmasın.
81- (Hamr) : Kendi kendine, yani: pişirilmeksizin kaynayıp kabaran, iştidad eden, yani: kuvvetlenip müskir bir hale gelen yaş üzüm suyudur, köpüğünü atmış olsun, olmasın. Bu tarif, îmameyn ile sair müctehidlere göredir .tmamı Âzam'a güre böyle bir üzüm suyu köpüğünü atmadıkça had hususunda hamr sayılmaz.
82 - (Hataen kati) : Bir insanı kasde mukarin olmaksızın bir yanlışlıkla öîdürmekdir.
83 - (Hataen cerh) : Bir insanı kasdc makrun olmaksızın yanlışlıkla yaralamakdir. Av zanniyle atılan bir kurgunla bir insanın yaralanmağı gibi.
84 - (Hata mecrasına carî ) : Gayri ihtiyarî bir fi'l ile vukua gelen katidir. Bir hamalın arkasındaki veya elindeki yükün kazaen dü-şerek bir inşam telef etmesi gibi.
85 - (Hata hükmünde cerh) : Gayri ihtiyarî bir fi'l ile vukua gelen yar alam akdır. Buna «hata mecrasına cari cerh» de denir. Bir kimsenin ihtiyarı olmaksızın arkasındaki yükün düşerek bir şahsı yaralaması gibi.
86 - (Hiyanet) : Emniyeti suiistimal ile hiylekârlıkda bulunmak-dır. Hiylebaz, itimadı suiistimal eden şahsa hain ve mübalâğa aigasilo haine denir. Cem'i «havene» dir. Emanet bir maldan haksız yere' bir mikdar almak veya böyle bir malı saklayıp inkâr etmek bir hiyanetdir.
86 - (İçtihadı örfî) : Hükmü örf ile sabit bir asi nazarı itibara alınmak suretiyle vuku bulan ictihaddır. Mukabili «içtihadı şer'î» dir ki, bunda hükmü şer'an sabit olan bir asi, bir esas nazarı i'tinaya alınır.
88 - (Ihüsab memurluğu) : Bir nevi zabıtai belediye, zabıtai ah-lâkiyye mahiyetinde bir müessese memurluğudur. Bu memuriyeti hat2 olan zata «muhtesib» sıfatı memuriyetine de «velayeti hisbe» denir.
89 - (ihsan) : Kelimesi, esasen, hısn lâfzından alınmışdır. Hısn ise müstahkem, mürtefi, meniülvusul mevzi demekdir. Böyle bir mevzie gi-rib de tahassünde bulunmaya lûgaten «ihsan» denir. Sonra bu kelime, islâm, hürriyet, tezvic ve başından sahih bir nikâh geçmiş olmak mânâlarında ela kullanılmışdir. İslâm hukukunda ihsan ise «haddi şer'î icra edilebilmesi için vücudu şer'an lâzım gelen bazı evsafın bir şahısda içtimaim dır ki, iki nev'e ayrılır:
90 - (ihsan kazf) : Bir kimsede akl, bulûğ hürriyet, islâm, zinadan iffet vasıflarının içtimaidir.
91 - (ihsan recnı) : Bir kimsede şu yedi vaafın ictimaüe tahakkuk eder: Akl, bülüğ, hürriyet, islâm, nikâhı sahih ile teehhül, zevcesinin de bu evsaf ile ittisafı, bu vasıfların ietimamdan sonra da aralarında mücameat vuku bulmuş olması. [10]
80 - (Halitan) : Karışık olarak azca pişirilmiş olan hurma ile kuru üzüm suyundan ibaretdir, iştidad etmiş olsun olmasın.
81- (Hamr) : Kendi kendine, yani: pişirilmeksizin kaynayıp kabaran, iştidad eden, yani: kuvvetlenip müskir bir hale gelen yaş üzüm suyudur, köpüğünü atmış olsun, olmasın. Bu tarif, îmameyn ile sair müctehidlere göredir .tmamı Âzam'a güre böyle bir üzüm suyu köpüğünü atmadıkça had hususunda hamr sayılmaz.
82 - (Hataen kati) : Bir insanı kasde mukarin olmaksızın bir yanlışlıkla öîdürmekdir.
83 - (Hataen cerh) : Bir insanı kasdc makrun olmaksızın yanlışlıkla yaralamakdir. Av zanniyle atılan bir kurgunla bir insanın yaralanmağı gibi.
84 - (Hata mecrasına carî ) : Gayri ihtiyarî bir fi'l ile vukua gelen katidir. Bir hamalın arkasındaki veya elindeki yükün kazaen dü-şerek bir inşam telef etmesi gibi.
85 - (Hata hükmünde cerh) : Gayri ihtiyarî bir fi'l ile vukua gelen yar alam akdır. Buna «hata mecrasına cari cerh» de denir. Bir kimsenin ihtiyarı olmaksızın arkasındaki yükün düşerek bir şahsı yaralaması gibi.
86 - (Hiyanet) : Emniyeti suiistimal ile hiylekârlıkda bulunmak-dır. Hiylebaz, itimadı suiistimal eden şahsa hain ve mübalâğa aigasilo haine denir. Cem'i «havene» dir. Emanet bir maldan haksız yere' bir mikdar almak veya böyle bir malı saklayıp inkâr etmek bir hiyanetdir.
86 - (İçtihadı örfî) : Hükmü örf ile sabit bir asi nazarı itibara alınmak suretiyle vuku bulan ictihaddır. Mukabili «içtihadı şer'î» dir ki, bunda hükmü şer'an sabit olan bir asi, bir esas nazarı i'tinaya alınır.
88 - (Ihüsab memurluğu) : Bir nevi zabıtai belediye, zabıtai ah-lâkiyye mahiyetinde bir müessese memurluğudur. Bu memuriyeti hat2 olan zata «muhtesib» sıfatı memuriyetine de «velayeti hisbe» denir.
89 - (ihsan) : Kelimesi, esasen, hısn lâfzından alınmışdır. Hısn ise müstahkem, mürtefi, meniülvusul mevzi demekdir. Böyle bir mevzie gi-rib de tahassünde bulunmaya lûgaten «ihsan» denir. Sonra bu kelime, islâm, hürriyet, tezvic ve başından sahih bir nikâh geçmiş olmak mânâlarında ela kullanılmışdir. İslâm hukukunda ihsan ise «haddi şer'î icra edilebilmesi için vücudu şer'an lâzım gelen bazı evsafın bir şahısda içtimaim dır ki, iki nev'e ayrılır:
90 - (ihsan kazf) : Bir kimsede akl, bulûğ hürriyet, islâm, zinadan iffet vasıflarının içtimaidir.
91 - (ihsan recnı) : Bir kimsede şu yedi vaafın ictimaüe tahakkuk eder: Akl, bülüğ, hürriyet, islâm, nikâhı sahih ile teehhül, zevcesinin de bu evsaf ile ittisafı, bu vasıfların ietimamdan sonra da aralarında mücameat vuku bulmuş olması. [10]
Konular
- Mecellenin Kaldırılması
- Akidlerde İtibar Maksad ve Mânâyadır; Elfaz ve Mebâniye Değildir.
- Yakın Şüphe İle Zail Olmaz.
- Bir Şeyin Bulunduğu Hal Üzere Kalması Asıldır.
- Kadîm Kıdemi Üzere Terk Olunur
- Zarar Kadîm Olmaz
- Beraati Zimmet Asıldır
- Arızî Sıfatlarda Aslolan Ademdir
- Bir Zamanda Sabit Olan Şey..
- Yeni Meydana Gelen Bir Olayın ..
- Kelâmda Aslolan Mânâ-yı Hakîkîdir
- Sarahat Karşısında Delâlete İtibar Yoktur
- Mevrid-i Nasda İçtihada Mesağ Yoktur
- Kıyasa Aykırı Olarak Sabit Olan Şey ..
- İctihadla İctihad Nakz Olunmaz
- Meşakkat Kolaylığı Celbeder
- Bir İş Daralınca Genişlemeye Yüz Tutar
- Zarar Ve Mukabele-i Bizzarar Yoktur
- Zarar İzâle Olunur
- Zaruretler Mahzurlu Şeyleri Mubah Kılar
- Zaruretler Kendi Miktarınca Takdir Olunur
- Bir Özür İçin Caiz Olan Şey ..
- Mâni' Zail Oldukta Memnît Avdet Eder
- Bir Zarar Kendi Misliyle İzale Olunmaz
- Zararı Âmmı Defi' İçin Zararı Hass İhtiyar Olunur
- Madde 21 = Geçersiz sebeple yapılan feshin sonuçları
- İSLAM VE MODERN HUKUK KARŞILAŞTIRILMASIYLA CEZA HUKUKUNA VE KISASA KISA BİR BAKIŞ
- İSLAM'DA İNSAN HAKLARI
- OSMANLI'DA MECELLE VE FRANSIZ MEDENİ KANUNUNU TARTIŞMALARI
- DÜNYADA HUKUK EĞİTİMİ VE AVUKATLIK STAJI