(B)
(B)
14 - (Bazik) : Ateşde veya güneşde pişirihb üçde ikisinden noksan mikdarı giden ve müskir bir hâle gelen üzüm usaresi - sıkıntısıdır.
15 - (Bazıa) : Bir yaradır ki, deri ile beraber biraz da et kesilmiş olur.
16 - (Bid'at) : Din hususunda sahabei kiram ile tabiînin iltizam ve delili şer'înin iktiza etmediği muhdes şeylerdir.
Mezahibi islâmiyyeden birine intisab iddiasında olub ehli sünnet ve cemaatin akidelerine muhalif itikadda bulunan şahsa da «mübtedi» denir.
17 - (Buhtec) : Pişirilmekle kabarıb iştidad eden, yani: ekşiye-rek sarhoşluk vermeğe müsaid bir hale gelen yaş üzüm suyudur.
Hamrın tortusundan takdir suretiyle istihsal edilen ve «arak» adı verilen rakı da buhtec hükmündedir.
18 - (Bür1) : Bir şeccenin, bir cerahatin veya maktu bir uzvun tamamen veya kısmen iyileşib kapanması, iltiyam kesbetmesi demekdir. Bu cihetle «bür'i tam» ve «bür'i nakıs» kısımlarına ayrılır.
Esasen bür kelimesi, bir şeyin başkasından ayrılıb hâlis bir halde bulunması manasınadır. Bu münasebetle hastalıkdan ifakat kesb etmeğe, nekahat halinde bulunmaya da «bür*» denilmigdir. [3]
14 - (Bazik) : Ateşde veya güneşde pişirihb üçde ikisinden noksan mikdarı giden ve müskir bir hâle gelen üzüm usaresi - sıkıntısıdır.
15 - (Bazıa) : Bir yaradır ki, deri ile beraber biraz da et kesilmiş olur.
16 - (Bid'at) : Din hususunda sahabei kiram ile tabiînin iltizam ve delili şer'înin iktiza etmediği muhdes şeylerdir.
Mezahibi islâmiyyeden birine intisab iddiasında olub ehli sünnet ve cemaatin akidelerine muhalif itikadda bulunan şahsa da «mübtedi» denir.
17 - (Buhtec) : Pişirilmekle kabarıb iştidad eden, yani: ekşiye-rek sarhoşluk vermeğe müsaid bir hale gelen yaş üzüm suyudur.
Hamrın tortusundan takdir suretiyle istihsal edilen ve «arak» adı verilen rakı da buhtec hükmündedir.
18 - (Bür1) : Bir şeccenin, bir cerahatin veya maktu bir uzvun tamamen veya kısmen iyileşib kapanması, iltiyam kesbetmesi demekdir. Bu cihetle «bür'i tam» ve «bür'i nakıs» kısımlarına ayrılır.
Esasen bür kelimesi, bir şeyin başkasından ayrılıb hâlis bir halde bulunması manasınadır. Bu münasebetle hastalıkdan ifakat kesb etmeğe, nekahat halinde bulunmaya da «bür*» denilmigdir. [3]
Konular
- Mecellenin Kaldırılması
- Akidlerde İtibar Maksad ve Mânâyadır; Elfaz ve Mebâniye Değildir.
- Yakın Şüphe İle Zail Olmaz.
- Bir Şeyin Bulunduğu Hal Üzere Kalması Asıldır.
- Kadîm Kıdemi Üzere Terk Olunur
- Zarar Kadîm Olmaz
- Beraati Zimmet Asıldır
- Arızî Sıfatlarda Aslolan Ademdir
- Bir Zamanda Sabit Olan Şey..
- Yeni Meydana Gelen Bir Olayın ..
- Kelâmda Aslolan Mânâ-yı Hakîkîdir
- Sarahat Karşısında Delâlete İtibar Yoktur
- Mevrid-i Nasda İçtihada Mesağ Yoktur
- Kıyasa Aykırı Olarak Sabit Olan Şey ..
- İctihadla İctihad Nakz Olunmaz
- Meşakkat Kolaylığı Celbeder
- Bir İş Daralınca Genişlemeye Yüz Tutar
- Zarar Ve Mukabele-i Bizzarar Yoktur
- Zarar İzâle Olunur
- Zaruretler Mahzurlu Şeyleri Mubah Kılar
- Zaruretler Kendi Miktarınca Takdir Olunur
- Bir Özür İçin Caiz Olan Şey ..
- Mâni' Zail Oldukta Memnît Avdet Eder
- Bir Zarar Kendi Misliyle İzale Olunmaz
- Zararı Âmmı Defi' İçin Zararı Hass İhtiyar Olunur
- Madde 21 = Geçersiz sebeple yapılan feshin sonuçları
- İSLAM VE MODERN HUKUK KARŞILAŞTIRILMASIYLA CEZA HUKUKUNA VE KISASA KISA BİR BAKIŞ
- İSLAM'DA İNSAN HAKLARI
- OSMANLI'DA MECELLE VE FRANSIZ MEDENİ KANUNUNU TARTIŞMALARI
- DÜNYADA HUKUK EĞİTİMİ VE AVUKATLIK STAJI