Rücu Hakkının Munkati Olup Olmaması

Rücu Hakkının Munkati Olub Olmaması :


153 - : Rücu hakkı, iddetin nihayet bulmasile münkati olur.

Şöyle ki : Bir mu'teddei ric'iyye, üçüncü âdetini tam on gün olarak görünce zevcinin kendisine müracaat hakkı münkati olur. Velev ki dem, henüz kesilmiş olmasın.

Fakat dem, on günden azda kesilirse iğtisal bulunmadıkça veya na­maz vakitlerinden bir kâmil vakit geçmedikçe rücu hakkı münkati ve ittutallâkanın başk asile evlenmesi caiz olmaz.

154 - : Bir ric'iyyenin tuhru, vaktin aharına müsadif oldukda ba­kılır: Eğer vakit, igtisal ile tahrimiye namaza başlamaya müsaid ise, müeerred bu vaktin göçmesiIc rücu hakkı münkati olur. Amma vakit bun­lara müsait olmaz, yahut yalnız iğtisalc müsaid olursa iğtisal bulunma­dıkça veya bir namaz vakti geçmedikçe rücu hakkı münkati olmaz.

155 - : Mu'teddei ric'iyye, mühmel bir vakitdc, meselâ : şüruk zamanında son âdetinden çıksa asr vakti girmedikçe rücu hakkı münkati olmaz. Hindiyye.

156 - : Bir mu'teddei ric'iyye, âdetine göre meselâ: bazan beş,* bazan da altı gün hayz görecek olsa beş gün tamamında iğtisal eder, ya­hut namaz vakitlerinden bir vakti kâmil mürur ederse rücu hakkı münka­ti olur. Fakat altı gün tamam olmadıkça başkasile cvlenemez. Çünkü ric'­at ve nikâh hususlarında ihtiyata riayet lazımdır.

157 - : Bir mu'teddei ric'iyye, meselâ : altı gün içinde hayzintn ke­sildiğini, zannederek iğtisal etdikten sonra zevci müracaat edib de ba­dehu tekrar dem zuhur ederek on günü tecavüz eylese zevcin rücuu sahih olmuş olur. Yoksa mücerred iğtisal İle müracaat hakkı münkati olmuş olmaz.

Kitabiyye olan .bir mu'teddei ric'iyye hakkında mücerred demin kesilmesile rücu hakkı münkati olur. Velev ki bu kesilme, on gün­den mukaddem olsun. Bahri Raik.

159 - ; Zevç, zevcesine müracaat etmiş olduğunu henüz iddet de­vam etmekde iken söylese bu sözü, rücu sayılır. Velev ki zevce kendisini tasdik etmesin. Çünkü zevç, filhal rücuu inşaya kadirdir? Fakat zevç, idet çıktıkdan sonra iddet müddeti içinde rücu etmiş olduğunu iddia etse bakılır : Eğer kendisini zevcesi tasdik ederse rücu muteber olur. Yahut iddet içinde kavlen veya fi'len rücu etmiş olduğunu beyyine ile isbat eder­se yine rücu muteber olur. Çünkü bilbeyyine sabit olan şey, bil'muayene sabit gibidir. Fakat zevç, bu rücuu isbat edemediği gibi zevce de tasdik etmese rücu iddiası muteber olmaz.

160 - : iddetin inkizasını müsadif olan rücu, sahih değildir. Şöyle ki : Zevç, ric'iyyen mutalîâkasma «Sana rücu etdim» demekle

o da derakab «Iddetim "nihayet buldu» dese bakılır : Eğer geçen müddet, iddetin inkizasına mütehammil ise mutallâka, yeminile tasdik olunarak rücu sabit olmaz. Fakat mutallâka, yeminden nükûl eder veya müddet, mütehammil bulunmazsa rücu sabit olur.

Şayed mutallâka, iddetdmn velâdetle nihayet bulunduğunu iddia eder­se beyyinesiz tasdik olunmaz.

161 - : Mutallâkai ric'iyye, hilkati tamamen veya kısmen müstebîn belirmiş bir cenîn iskat ettiğini bil'ihbar iddetinin inkızasım iddia eylese yeminle tasdik olunub zevcinin rücu hakkı zail olur. Çünkü kadın­lar, rahmlerindekini ihbar hususunda emmedirler. Fakat hilkati müste-ban olmayan bir ceninin düşemile iddet münkati olmayacağından bununla rücu hakkı zail olmaz. Zira bu sıkt, çocuk hükmünde olmayıb donmuş kan mesabesindedir.

162 - : Bir kimse, menkuhesıni hamli zahir veya çocuk doğurmuş olduğu halde ric'iyyen bogayıp bu kadına tekarrüb etmemiş olduğunu id­dia etse bakılır : Eğer hamlin zuhuru veya çocuğun tevellüdü, kendi fira-şinden olabilecek bir müddet içinde vuku bulmuş, meselâ: tevellüd, nihâk zamanından itibaren en az altı ay sonra vaki olmuş ise o kimse, rücu hak­kına malik olur. Çünkü bu takdirde neseb sabit olacağından ademi tekar-rübe aid iddiası şer'an tekzib edilmiş olur.

163 - : Zevcin halveti sahihadan sonra duhul iddiası muteberdir.. Binaenaleyh bir kimse, halveti sahihadan sonra boşadığı zevcesine

tekarrüb etmiş olduğunu1 bil'iddia müracaatda bulunsa rücuu sahih olur. Velev ki zevce, tekarübü inkâr etsin.

Fakat zevç, halveti sahihadan sonra tekarrüb vukuunu inkâr eylese rücuu sahih olmaz. Velev ki zevce, tekarrübü iddia etsin.

îîttün, mecbub ve hasiy olan bir zevcin de halvetden sonra tekarrüb iddiası muteberdir.

164 - : Zevç ile zevce, ric'atin gününde ittifak etdikleri halde id­detin inkizası gününde ihtilâf etseler söz, yeminile zevcin olur.

Meselâ : Ric'atin cuma gününde vuku bulduğunda ittifak etdikler halde zevç, iddetin cumartesi gününde bittiğini, zevce de perşembe gü­nünde nihayet bulmuş olduğunu iddia eylese zevç, yeminile tasdik oluna­rak rücu sabit olur.

165 - : Zevç, rücu etdiği anda zevce sükût edib de sonra «tdde-tim nihayet buldu» dese ricat sabit olur. Zevcenin bu sözüne iltifat olun­maz. Fakat ibtida zevce, iddetim nihayet buldu» deyib de sonra zevç «Rü­cu etdim» dese ricat, sahih olmaz. Nitekim zevç ile zevcenin ric'ate ve İd' detin inkızasma aid sözleri, birlikde sâdır olduğu takdirde de ric'at ta­hakkuk etmez.

166 - : Bir mu'teddei ric'iyye, iddetin inkızasım haber verdikden sonra «Henüz iddetim nihayet bulmadı» dese nefsini tekzib etmiş olaca­ğından zevcenin rücuu caiz olur.

167 - : Bir mu'teddei ric'iyye, iddetinin inkızasım müteakib diğer birile izdivaç etdikten sonra zevci mutallâkı, iddet içinde rücu etmiş ol­duğunu beyyine ile isbat etse ikinci zevcinden tefrik, evvelki zevcine teslim olunur. Çünkü bu halde ikinci nikâhın fâsid olmuş olduğu tezahür eder. Hindiyye, Tebyinü'hakayik, Bahri Raik, Reddi Muhtar.

« (Hanbelî fukahasma göre de zevç, zevcesine müracaat etdiğini, zevce de müracaatdan evvel iddetin nihayet bulmuş olduğunu iddia etse iddetin nihayet bulmasına müsaid bir vakit geçmiş ise söz zevcenin olur.

Bir kimse, zevcesini bogayıb da sonra müracaatine dair işhadde bu­lunduğu halde kadın, bunu bilmeksizin iddetini müteakib başkasile evlene­cek olsa bu ikinci nikâh, bir rivayete göre sahih olmayacağından kendisi evvelki kocasına iade edilir. Şu kadar var ki, ikinci zevcin mukarenetin-den dolayı iktiza eden iddet bitmedikçe kendisine evvelki kocası müka-renet edemez.

Ekseri fukahanın ve bilhassa Sevrî ile imam Şafiînin kavli de böy­ledir. Diğer bir rivayete nazaran bu kadın, ikinci zevcine aid olur. Üçün­cü bir rivayete göre de ikinci akdi nikâh üzerine mukarenet vuku bul­muş ise kadın, ikinci zevce aiddir, birinci nikâh, batıl olur. imam Mâlikin kavli de böyledir. Fakat kadın ile ikinci zevç veya bunlardan yalnız birisi, müracaat vukuun? evvelce muttali bulunmuş ise bunların nikâhları bilâ hılâf bâtıldır. Elmuğnî.) [6]