Talakın Adedi
Talakın Adedi :
109 - : Talâkın adedi, hurreler hakkında üç, cariyeler hakkında ikidir.
Binaenaleyh bir erkek, hür olan zevcesini müteferrikan veya müc-temian üç talâk ile-ve cariye olan zevcesini iki talâk ile boşayabilir.
Bu halde bir kimse, hür olan zevcesini bir talâk ile boşasa iddeti içinde veya nikâhı tecdidden sonra tekrar iki talâk ile daha boşayabilir. Lâkin üç- talâk tamam olunca artık talâka mahal kalmaz. Cariye hakkında ise iki talâk ile bu mahalliyyet zail olur.
110 - : Uçden ziyade yapılan talâklar ile yalnız üç talâk vaki ve mütebakisi îâğv olur.
Meselâ : bir kimse.zevcesine «Seni üçden dokuza kadar boşadım» veya «Sen benden yüz talâk ile boğ ol» dese bununla yalnız üç talâk tahakkuk eder.
111 - : Bir kimse, malik olduğu üç talâkı aşağıdaki suretlere göre istimal edebilir :
(1) : Bir lâfz ile üç talâkı birden yapar. «Seni üç talâk ile boşadım» demesi gibi.
(2) : Evvelâ iki talâk verir, sonra iddet içinde bir talâk daha verir.
(3) : Evvelâ bir talâk verir, badehu iddet içinde birden veya müteferrikan iki talâk daha verir.
(4) : Evvelâ bir veya iki talâk verir, sonra tecdidi nikâhı mütea-kib bir talâk daha verir.
(5) : Evvelâ bir talâk verir, badehu tecdidi nikâhı müteakib birden veya müteferrikan iki talâk daha verir.
(6) : Biribiri peşine üç lâfız, ile üç talâk verir. «Seni boşadım, seni boşadım, seni boşadım» gibi. Bu suretde ikinci ve üçüncü talâklar, idde-tin mebdeine müsadif ölmüş olacağından bu, üçüncü surete dahil demektir.
112 - : Bir kimse, bir, iki veya üç talâk ile boşamış olduğu zevcesini iddetinî müteakib başka bir kocaya varıb da onun dühulile lalâk veya vefatından sonra badel'idde tekrar tezevvüc etse yeniden üç talâk hakkına malik olur. Bu halde ikinci zevç, evvelki talâkları hedm = izale etmiş, birinci zevç için yeniden 'bir hüli nikâh vücude gelmiş olur.
Bu mesele, İmamı Âzam ile îmam Ebu Yusuf'e göredir, îbni Abbas ile İbni Ömer'den de böyle mervîdir. Fakat imam Muhammede göre ikinci zevç, üç talâkı hedm ederse de bir ve iki talâkı hedm etmez
(Eimmei selâsenin kavli de böyledir. Hazreti Ömerden, Hazreti Ali ile Obeyyibni Kââbden ve Imran Ibnil'huseynden de böyle mervîdir. ElmezahibüTerbea.)
113 - : Iskatat kabilinden olan şer'î tasarrufların teaddüde kabiliyetleri olmadığı halde bundan islâm hukukunda talâklar müstesna bulunmuştur. Şöyle ki: zevciyyet rabıtasını derâkab inhilâle uğramakdan vikaye için talâkın taaddüdü kabul edilmiştir. Tâ ki lisebebin refikalarını boşayıb da sonra peşiman olacak kimseler için bu sayede mâfâtî telâfiye imkân bulunsun. Çünkü birinci talâkdan sonra hâsıl olacak nedamet üzerine ric'at veya tecdidi nikâh ile telâfiyi mâfât mümkün olacağı gibi ikinci talâkı müteakib de bu veçhile cebri mâfâta imkân mevcud bulunmuş olur.
Fakat müteferrik ve müetemi bir suretde yapılacak üç talâk ile beynuneti galize sabit olacağından artık, tahlil bulunmadıkça nikâhı tec-did caiz, mâfâtî telâfi kabil olamaz.
Binaenaleyh böyle üç talâka tevessül olunması, ihtiyata münafîdir. Küfranı nimet nişanesidir, adedin meşruiyetindekl hikmete münafîdir, bir hacete müstenid olmadıkça mahzurdan salim değildir. Artık bunun neticesine katlanmak icab eder. Bedayî, Fethül'kadîr, Bahri Raâk, Hin-diyye.
(Şafiîlere göre talâkın adedinde kadınların değil, erkeklerin haline itibar olunur. Binaenaleyh köleler ikişer talâka malikdirler, velev ki zevceleri hurre buhmsun. Hür erkekler de üçer talâka malikdirler, velev ki refikaları cariye olsun. Tuhfetüi'muhtac.)
(Zahiriyyeye göre hürler ile köleler, hürre veya cariye olan zevceleri hakkında üçer talâka malikdirler. Bu kadınlardan hiç biri müctemian veya müteferrikan üç talâk ile tatlik edilmedikçe beynuneti galıza ile mu-tallâka olmuş olmaz. Binaenaleyh bir veya iki talâkdan sonra tahlile muhtaç olmaksızın kocalarile zevciyyeti iadede bulunabilirler. El'muhal-lâ.) [82]
109 - : Talâkın adedi, hurreler hakkında üç, cariyeler hakkında ikidir.
Binaenaleyh bir erkek, hür olan zevcesini müteferrikan veya müc-temian üç talâk ile-ve cariye olan zevcesini iki talâk ile boşayabilir.
Bu halde bir kimse, hür olan zevcesini bir talâk ile boşasa iddeti içinde veya nikâhı tecdidden sonra tekrar iki talâk ile daha boşayabilir. Lâkin üç- talâk tamam olunca artık talâka mahal kalmaz. Cariye hakkında ise iki talâk ile bu mahalliyyet zail olur.
110 - : Uçden ziyade yapılan talâklar ile yalnız üç talâk vaki ve mütebakisi îâğv olur.
Meselâ : bir kimse.zevcesine «Seni üçden dokuza kadar boşadım» veya «Sen benden yüz talâk ile boğ ol» dese bununla yalnız üç talâk tahakkuk eder.
111 - : Bir kimse, malik olduğu üç talâkı aşağıdaki suretlere göre istimal edebilir :
(1) : Bir lâfz ile üç talâkı birden yapar. «Seni üç talâk ile boşadım» demesi gibi.
(2) : Evvelâ iki talâk verir, sonra iddet içinde bir talâk daha verir.
(3) : Evvelâ bir talâk verir, badehu iddet içinde birden veya müteferrikan iki talâk daha verir.
(4) : Evvelâ bir veya iki talâk verir, sonra tecdidi nikâhı mütea-kib bir talâk daha verir.
(5) : Evvelâ bir talâk verir, badehu tecdidi nikâhı müteakib birden veya müteferrikan iki talâk daha verir.
(6) : Biribiri peşine üç lâfız, ile üç talâk verir. «Seni boşadım, seni boşadım, seni boşadım» gibi. Bu suretde ikinci ve üçüncü talâklar, idde-tin mebdeine müsadif ölmüş olacağından bu, üçüncü surete dahil demektir.
112 - : Bir kimse, bir, iki veya üç talâk ile boşamış olduğu zevcesini iddetinî müteakib başka bir kocaya varıb da onun dühulile lalâk veya vefatından sonra badel'idde tekrar tezevvüc etse yeniden üç talâk hakkına malik olur. Bu halde ikinci zevç, evvelki talâkları hedm = izale etmiş, birinci zevç için yeniden 'bir hüli nikâh vücude gelmiş olur.
Bu mesele, İmamı Âzam ile îmam Ebu Yusuf'e göredir, îbni Abbas ile İbni Ömer'den de böyle mervîdir. Fakat imam Muhammede göre ikinci zevç, üç talâkı hedm ederse de bir ve iki talâkı hedm etmez
(Eimmei selâsenin kavli de böyledir. Hazreti Ömerden, Hazreti Ali ile Obeyyibni Kââbden ve Imran Ibnil'huseynden de böyle mervîdir. ElmezahibüTerbea.)
113 - : Iskatat kabilinden olan şer'î tasarrufların teaddüde kabiliyetleri olmadığı halde bundan islâm hukukunda talâklar müstesna bulunmuştur. Şöyle ki: zevciyyet rabıtasını derâkab inhilâle uğramakdan vikaye için talâkın taaddüdü kabul edilmiştir. Tâ ki lisebebin refikalarını boşayıb da sonra peşiman olacak kimseler için bu sayede mâfâtî telâfiye imkân bulunsun. Çünkü birinci talâkdan sonra hâsıl olacak nedamet üzerine ric'at veya tecdidi nikâh ile telâfiyi mâfât mümkün olacağı gibi ikinci talâkı müteakib de bu veçhile cebri mâfâta imkân mevcud bulunmuş olur.
Fakat müteferrik ve müetemi bir suretde yapılacak üç talâk ile beynuneti galize sabit olacağından artık, tahlil bulunmadıkça nikâhı tec-did caiz, mâfâtî telâfi kabil olamaz.
Binaenaleyh böyle üç talâka tevessül olunması, ihtiyata münafîdir. Küfranı nimet nişanesidir, adedin meşruiyetindekl hikmete münafîdir, bir hacete müstenid olmadıkça mahzurdan salim değildir. Artık bunun neticesine katlanmak icab eder. Bedayî, Fethül'kadîr, Bahri Raâk, Hin-diyye.
(Şafiîlere göre talâkın adedinde kadınların değil, erkeklerin haline itibar olunur. Binaenaleyh köleler ikişer talâka malikdirler, velev ki zevceleri hurre buhmsun. Hür erkekler de üçer talâka malikdirler, velev ki refikaları cariye olsun. Tuhfetüi'muhtac.)
(Zahiriyyeye göre hürler ile köleler, hürre veya cariye olan zevceleri hakkında üçer talâka malikdirler. Bu kadınlardan hiç biri müctemian veya müteferrikan üç talâk ile tatlik edilmedikçe beynuneti galıza ile mu-tallâka olmuş olmaz. Binaenaleyh bir veya iki talâkdan sonra tahlile muhtaç olmaksızın kocalarile zevciyyeti iadede bulunabilirler. El'muhal-lâ.) [82]
Konular
- Mecellenin Kaldırılması
- Akidlerde İtibar Maksad ve Mânâyadır; Elfaz ve Mebâniye Değildir.
- Yakın Şüphe İle Zail Olmaz.
- Bir Şeyin Bulunduğu Hal Üzere Kalması Asıldır.
- Kadîm Kıdemi Üzere Terk Olunur
- Zarar Kadîm Olmaz
- Beraati Zimmet Asıldır
- Arızî Sıfatlarda Aslolan Ademdir
- Bir Zamanda Sabit Olan Şey..
- Yeni Meydana Gelen Bir Olayın ..
- Kelâmda Aslolan Mânâ-yı Hakîkîdir
- Sarahat Karşısında Delâlete İtibar Yoktur
- Mevrid-i Nasda İçtihada Mesağ Yoktur
- Kıyasa Aykırı Olarak Sabit Olan Şey ..
- İctihadla İctihad Nakz Olunmaz
- Meşakkat Kolaylığı Celbeder
- Bir İş Daralınca Genişlemeye Yüz Tutar
- Zarar Ve Mukabele-i Bizzarar Yoktur
- Zarar İzâle Olunur
- Zaruretler Mahzurlu Şeyleri Mubah Kılar
- Zaruretler Kendi Miktarınca Takdir Olunur
- Bir Özür İçin Caiz Olan Şey ..
- Mâni' Zail Oldukta Memnît Avdet Eder
- Bir Zarar Kendi Misliyle İzale Olunmaz
- Zararı Âmmı Defi' İçin Zararı Hass İhtiyar Olunur
- Madde 21 = Geçersiz sebeple yapılan feshin sonuçları
- İSLAM VE MODERN HUKUK KARŞILAŞTIRILMASIYLA CEZA HUKUKUNA VE KISASA KISA BİR BAKIŞ
- İSLAM'DA İNSAN HAKLARI
- OSMANLI'DA MECELLE VE FRANSIZ MEDENİ KANUNUNU TARTIŞMALARI
- DÜNYADA HUKUK EĞİTİMİ VE AVUKATLIK STAJI