Talâk Vukuunun Şartları

Talâk Vukuunun Şartları :


89 - : Bir talâkın tahakkuk edebilmesi için başlıca şu gibi şartlar vardır :

(1) : Zevcin talâka ehil, yani : mükellef ve müteyakkız olması şart­tır.

Binaenaleyh çocuğun, mecnunun, naimin talâkları vaki olmaz.

(2) : Zevcenin nikâhı sahih ile menkuhe veya talâka mahal olma­ya salih mutedde bulunması şarttır.

Binaenaleyh bir ecnebiyye hakkında talâk vaki olmıyacağı gibi hür­meti müsahere veya^ademi kefaret gibi bir sebeble nikâhı fesh edilerek iddet beklemekte olan bir kadın hakkında da talâk vaki olmaz.

(3) : Talâkın bir lâfza mükarin olması şartdır.^ Binaenaleyh mücerred niyyet ile talâk husule gelmez.

(Bu hususda umum müctehidler müttehiddir. Yalnız Zührî demiş-dir ki, zevç t&lâka kalben azm ederse talâk vaki olur. Elmuğnî.)

(4) : Talâkın istisnadan yani: inşaallah demekten halî olması sart-dır.

Binaenaleyh bir kimse, zevcesine hitaben «Seni İnşaallah boşadım» dese bununla talâk vaki olmaz. Buna «İstisnai tatili» de denir. Çünkü bu istisna, talâka muttasıl olarak zikr edilince talâkın vukuuna mani olur, söylenilen sözü muattal bir hale getirmiş olur. Velev ki zikri, kasde mü­karin ve mânası kailince* malûm olmasın. Ta'liki talâk bahsine de mü­racaat!...

(5) :Talâkın zevceye hakikaten vej'a manen tevcih ve izafe edilme­si şartdır.

Binaenaleyh bir kimse, zevcesine hitaben «Seni boşadım> veya gıya­bında «Zevcemi boşadım» yahud ismini zikr ederek «Fülâneyi boşadım» dese talâk vaki olur. Çünkü bu suretlerin hepsinde izafet mevcuddur.

Falçat bir kimse, böyle bir izafede bulunmaksızın zevcesine hitaben «Eğer şöyle yaparsan talâk'\ olur» yahut «Benden izinsiz harice çıkma­malısın, çünkü ben talâka yemin etdim» dese bununla talak vaki olmaz

Meğer ki bu kadının talâk ınıkasdetsin. O halde şartın vukuu halinde ta­lâk tahakkuk eder.

Kezalik : Bir kimse zevcesinin telkini üzerine mânasını, yani nikâhı izaleye müeddî birctabir, olduğunu bümiyerek talâk lâfzım telâffuz et­se; yahut yazılı olan tatlikî tabirleri velev zevcesinin muvacehesinde oku­sa veya bunları yazsa, veyahut başkası tarafından hikâye eylese zevce­sini kasd etmedikçe talâk vaki olmaz.

90 - : Talâk zevcenin zatına muzaf olunca vaki olacağı gibi ruh, cesed, rakabe gibi tamam vücudünden tabir olunur bir cüz'üne veya nı­sıf, sülüs gibi bir şayicüz'üne izafetle de vaki'olur.

91 - : Talâk, kabili tecezzi değildir. Talâkın cüz'ünü ziKr, küllünü

zikr gibidir.

Binaenaleyh bir talâkın yarısı veya üçde biri misilli eczasından her­hangi bir cüz'i zikredilse, meselâ: zevceye hitaben «Seni yarım talâk İle boşadım» denilse tam bir talâk vaki olur,

92 - ; Talâk da mükâtsbe, muhatebe mesabesindedir. Binaenaleyh bir kimse, zevcesine muanven ve mersum bir mektub

yazarak kendisini boşadığmı bildirse mektubu yazdığı andan itibaren ta­lâk vaki olur. Meğer ki «işbu mektubu aldığın zaman» veya «işbu mektu­bum vâsıl oldükda seni boşadım» diye yazmış olsun. O takdirde mektub zevceye vâsıl olmadıkça talâk vaki olmaz. Bedayi, Hindiyye, Dürri Muh­tar.

« (Mezhebi zahiriye nazaran gaibin ika edeceği talâk, zevcesine ba­liğ olmadıkça muteber olmaz, zevcesile aralarında kemafissâbık tevarüs vesair zevciyyet hukuku carî olur, zevce gerek medhulün biha olsun ve gerek olmasın. Talâk da gerek bir ve gerek üç bulunsun. Fakat talâk habe­ri'zevceye tasdik edeceğibir şahıs vasıtaSile veya hükmen kabul.edilecek bir şahadet yolile baliğ olursa bu andan itibaren talâk tahakkuk eder. Şu şart ile ki, bu anda zevce, ya gebe veya kendisine tekarrüb vaki ol­mamış bir tuhr halinde bulunsun. Elmuhallâ.) [78]