Mehrin Kabz Ve Teslimi
Mehrin Kabz Ve Teslimi
444 - : Seyyibi baliganın mehrini sarahaten rızası olmadıkça velîlerinden hiçbiri kabz edemez. Fakat bikri baliganın mehri müsenıma-sını delâleten rızasına mebni - bilâ vekâletin babası taleb ve kabz edebilir. Bu halde zeve, mehri kain pederine teslim edince borcundan be-rf olur. Meğer ki bu bikr, mehrini kabz etmekten babasını nehy etmiş olsun. O takdirde nehiy, sahih olup zevç, mehri kain pederine teslim etmekle borcundan berî olmaz.
Mehri kabz etmek hususunda babanın babası da baba hükmündedir. Sair velîlerin ise biîâ izin mehri kabz etmeğe asla salâhiyetleri yoktur.
445 - : Bir kimse, kızının mehrini istifa etmek isteyince mezbu-reyi mahkemeye ihzar etmesi lâzım gelmez.
446 - : Bir kimse, kızının mehrini hâkimin huzurunda kocasından talep ettikte bakılır: Eğer zevç, mehri kabz ile zevcesini kendisine teslim etmesini istediği halde o kimse, teslimden imtina veya kızı hanesinde olmadığını ve teslime muktedir bulunmadığını ifade eylese zevç mehri vermeğe mecbur olmaz.
Amma mehri kabz edip de onunla kızını teçhiz ve badehu teslim edeceğini beyan ederse hâkim, mehri vermesini zevce emr eder. Şu kadar var ki, zevç mehr mukabilinde kefil vermesini kain pederinden talep edebilir. Binaenaleyh kefil verirse mehri vermesi zevce emr olunur.
Kefaletten sonra kadın, zevcine teslim olunursa kefil, berî olur. Teslim olunmazsa zevç, mehr ile kefile müracaat edebilir.
447 - : Bir kimse ile kain pederi arasında mehre dair husumet, bir beldede tahaddüs ettiği halde zevce başka bir beldede bulunsa bu zevceyi husumetin cereyan ettiği beldeye getirmkle babası mükellef olmaz. Belki «Mehri kain pederine teslim et de onunla beraber giderek zevceni ahz eyle» diye o kimseye emr olunur.
448 - : Bir kimse, kızının mehrini kabz ettikten sonra tekrar zevcine reddedildiğini iddia eylese bakılır: Eğer kızı bikr ise tasdik olunmaz. Çünkü bunun mehrini kabz etmeğe veiâyeti var ise de redde velayeti yoktur. Amma seyyib ise tasdik olunur. Zira bunun mehrini kı-bza salâhiyeti olmadığından zevcin emrile kabz edince nezdinde onun namına emanet olur.. Emin ise emanetini sahibine reddi hususunda tasdik olu-nur. Bahri Raik, Minhetül'hâlik, Hindiyye. [61]
444 - : Seyyibi baliganın mehrini sarahaten rızası olmadıkça velîlerinden hiçbiri kabz edemez. Fakat bikri baliganın mehri müsenıma-sını delâleten rızasına mebni - bilâ vekâletin babası taleb ve kabz edebilir. Bu halde zeve, mehri kain pederine teslim edince borcundan be-rf olur. Meğer ki bu bikr, mehrini kabz etmekten babasını nehy etmiş olsun. O takdirde nehiy, sahih olup zevç, mehri kain pederine teslim etmekle borcundan berî olmaz.
Mehri kabz etmek hususunda babanın babası da baba hükmündedir. Sair velîlerin ise biîâ izin mehri kabz etmeğe asla salâhiyetleri yoktur.
445 - : Bir kimse, kızının mehrini istifa etmek isteyince mezbu-reyi mahkemeye ihzar etmesi lâzım gelmez.
446 - : Bir kimse, kızının mehrini hâkimin huzurunda kocasından talep ettikte bakılır: Eğer zevç, mehri kabz ile zevcesini kendisine teslim etmesini istediği halde o kimse, teslimden imtina veya kızı hanesinde olmadığını ve teslime muktedir bulunmadığını ifade eylese zevç mehri vermeğe mecbur olmaz.
Amma mehri kabz edip de onunla kızını teçhiz ve badehu teslim edeceğini beyan ederse hâkim, mehri vermesini zevce emr eder. Şu kadar var ki, zevç mehr mukabilinde kefil vermesini kain pederinden talep edebilir. Binaenaleyh kefil verirse mehri vermesi zevce emr olunur.
Kefaletten sonra kadın, zevcine teslim olunursa kefil, berî olur. Teslim olunmazsa zevç, mehr ile kefile müracaat edebilir.
447 - : Bir kimse ile kain pederi arasında mehre dair husumet, bir beldede tahaddüs ettiği halde zevce başka bir beldede bulunsa bu zevceyi husumetin cereyan ettiği beldeye getirmkle babası mükellef olmaz. Belki «Mehri kain pederine teslim et de onunla beraber giderek zevceni ahz eyle» diye o kimseye emr olunur.
448 - : Bir kimse, kızının mehrini kabz ettikten sonra tekrar zevcine reddedildiğini iddia eylese bakılır: Eğer kızı bikr ise tasdik olunmaz. Çünkü bunun mehrini kabz etmeğe veiâyeti var ise de redde velayeti yoktur. Amma seyyib ise tasdik olunur. Zira bunun mehrini kı-bza salâhiyeti olmadığından zevcin emrile kabz edince nezdinde onun namına emanet olur.. Emin ise emanetini sahibine reddi hususunda tasdik olu-nur. Bahri Raik, Minhetül'hâlik, Hindiyye. [61]
Konular
- Mecellenin Kaldırılması
- Akidlerde İtibar Maksad ve Mânâyadır; Elfaz ve Mebâniye Değildir.
- Yakın Şüphe İle Zail Olmaz.
- Bir Şeyin Bulunduğu Hal Üzere Kalması Asıldır.
- Kadîm Kıdemi Üzere Terk Olunur
- Zarar Kadîm Olmaz
- Beraati Zimmet Asıldır
- Arızî Sıfatlarda Aslolan Ademdir
- Bir Zamanda Sabit Olan Şey..
- Yeni Meydana Gelen Bir Olayın ..
- Kelâmda Aslolan Mânâ-yı Hakîkîdir
- Sarahat Karşısında Delâlete İtibar Yoktur
- Mevrid-i Nasda İçtihada Mesağ Yoktur
- Kıyasa Aykırı Olarak Sabit Olan Şey ..
- İctihadla İctihad Nakz Olunmaz
- Meşakkat Kolaylığı Celbeder
- Bir İş Daralınca Genişlemeye Yüz Tutar
- Zarar Ve Mukabele-i Bizzarar Yoktur
- Zarar İzâle Olunur
- Zaruretler Mahzurlu Şeyleri Mubah Kılar
- Zaruretler Kendi Miktarınca Takdir Olunur
- Bir Özür İçin Caiz Olan Şey ..
- Mâni' Zail Oldukta Memnît Avdet Eder
- Bir Zarar Kendi Misliyle İzale Olunmaz
- Zararı Âmmı Defi' İçin Zararı Hass İhtiyar Olunur
- Madde 21 = Geçersiz sebeple yapılan feshin sonuçları
- İSLAM VE MODERN HUKUK KARŞILAŞTIRILMASIYLA CEZA HUKUKUNA VE KISASA KISA BİR BAKIŞ
- İSLAM'DA İNSAN HAKLARI
- OSMANLI'DA MECELLE VE FRANSIZ MEDENİ KANUNUNU TARTIŞMALARI
- DÜNYADA HUKUK EĞİTİMİ VE AVUKATLIK STAJI