Hakkul'gayr
Hakkul'gayr :
314 - : Hakkul'gayr da nikâha manidir. Şöyle ki başkasının menkuhesi ile izdivaç etmek, şeran memnu olduğu gibi başkasının henüz iddeti vefat veya iddeti talâk ile mu'teddesi olan bir kadınla izdivaç da memnudur.
Bu memnuiyet, bir muvakkat hürmetten ibarettir. Zevciyet ve id-det zail olunca bu hürmet de zail olur.
Nikâhı fâsidden veya şüphei nikâhtan nâşi iddet bekleyen kadınlar ile izdivaç da bu hükümdedir.
315 - : Nesebi sabit hamli olan bir kadın ile vaz'ı haml_ etmedikçe tezevvüc caiz değildir. Çünkü vaz'ı hami etmedikçe başkasının mu'teddesi olmaktan çıkamaz. Fakat zinadan yüklü olan bir kadın ile nikâh akdedilebilir. Zira bu akid ile başkasının hukuku ihlâl edilmiş olmaz. Şu kadar var ki, hamlini vaz edinceye kadar kendisine tekarrüb etmek veya kendisile devaîi mücameatte bulunmak halâl olmaz. Ve hamlini vaz etmedikçe de nafakaya müstahik olamaz. Fakat zanî, mez-niyyesini nikâh ederse kendisine derhal tekarrüb etmesi mubahtır. Bu surette nafakaya da müstahik olur.
316 - : Gebe olmıyan bir mezniyye, zanîden başkasile izdivaç edince kendisine hayz görerek temizlenmedikçe ve gebe olmadığı anlaşılmadıkça - tekarrüb edilmesi ve devan tekarrbübde bulunulması ha olmaz.
317 - : Bir kadın, bir kimse ile evlendikten sonra hilkati müste-bin bir cenin ıskat etse bakılır: eğer bu iskat, akdi nikâhtan dört ay sonra vaki olmuş ise nikâh, caiz olur. Amma bu müddetten evvel vuku bulmuş ise caiz olmaz. Zira bu takdirde kadının mu'teddül'gayr olduğu tebarüz eder. Bedayi, Hindiyye, Dür.
Velhâsıl: iki erkeğin nikâhı altında bir kadının bulunması, neseb-ce iştihabı mucib, doğacak çocuğun ziyamı müstelzim, aile teşkiline mani, ülfet ve muaşerete münafi, nikâhtan matlup olan bilcümle mesa-lih ve Eevaidi müfevvit olacağından hiçbir veçhile cevaza karfn olamaz.
KezaUk: İddet nihayet bulmadıkça ilk zevcin nikâhı min vechin kaim, neseblerin karışması İhtimali zahir, içtimaî terbtyye münafi olacağından iddet bekliyen bir kadınla izdivaç da halat olamaz. Bu hususlardaki hürmet, hikeini şer'iyye icabatındandır. [38]
314 - : Hakkul'gayr da nikâha manidir. Şöyle ki başkasının menkuhesi ile izdivaç etmek, şeran memnu olduğu gibi başkasının henüz iddeti vefat veya iddeti talâk ile mu'teddesi olan bir kadınla izdivaç da memnudur.
Bu memnuiyet, bir muvakkat hürmetten ibarettir. Zevciyet ve id-det zail olunca bu hürmet de zail olur.
Nikâhı fâsidden veya şüphei nikâhtan nâşi iddet bekleyen kadınlar ile izdivaç da bu hükümdedir.
315 - : Nesebi sabit hamli olan bir kadın ile vaz'ı haml_ etmedikçe tezevvüc caiz değildir. Çünkü vaz'ı hami etmedikçe başkasının mu'teddesi olmaktan çıkamaz. Fakat zinadan yüklü olan bir kadın ile nikâh akdedilebilir. Zira bu akid ile başkasının hukuku ihlâl edilmiş olmaz. Şu kadar var ki, hamlini vaz edinceye kadar kendisine tekarrüb etmek veya kendisile devaîi mücameatte bulunmak halâl olmaz. Ve hamlini vaz etmedikçe de nafakaya müstahik olamaz. Fakat zanî, mez-niyyesini nikâh ederse kendisine derhal tekarrüb etmesi mubahtır. Bu surette nafakaya da müstahik olur.
316 - : Gebe olmıyan bir mezniyye, zanîden başkasile izdivaç edince kendisine hayz görerek temizlenmedikçe ve gebe olmadığı anlaşılmadıkça - tekarrüb edilmesi ve devan tekarrbübde bulunulması ha olmaz.
317 - : Bir kadın, bir kimse ile evlendikten sonra hilkati müste-bin bir cenin ıskat etse bakılır: eğer bu iskat, akdi nikâhtan dört ay sonra vaki olmuş ise nikâh, caiz olur. Amma bu müddetten evvel vuku bulmuş ise caiz olmaz. Zira bu takdirde kadının mu'teddül'gayr olduğu tebarüz eder. Bedayi, Hindiyye, Dür.
Velhâsıl: iki erkeğin nikâhı altında bir kadının bulunması, neseb-ce iştihabı mucib, doğacak çocuğun ziyamı müstelzim, aile teşkiline mani, ülfet ve muaşerete münafi, nikâhtan matlup olan bilcümle mesa-lih ve Eevaidi müfevvit olacağından hiçbir veçhile cevaza karfn olamaz.
KezaUk: İddet nihayet bulmadıkça ilk zevcin nikâhı min vechin kaim, neseblerin karışması İhtimali zahir, içtimaî terbtyye münafi olacağından iddet bekliyen bir kadınla izdivaç da halat olamaz. Bu hususlardaki hürmet, hikeini şer'iyye icabatındandır. [38]
Konular
- Mecellenin Kaldırılması
- Akidlerde İtibar Maksad ve Mânâyadır; Elfaz ve Mebâniye Değildir.
- Yakın Şüphe İle Zail Olmaz.
- Bir Şeyin Bulunduğu Hal Üzere Kalması Asıldır.
- Kadîm Kıdemi Üzere Terk Olunur
- Zarar Kadîm Olmaz
- Beraati Zimmet Asıldır
- Arızî Sıfatlarda Aslolan Ademdir
- Bir Zamanda Sabit Olan Şey..
- Yeni Meydana Gelen Bir Olayın ..
- Kelâmda Aslolan Mânâ-yı Hakîkîdir
- Sarahat Karşısında Delâlete İtibar Yoktur
- Mevrid-i Nasda İçtihada Mesağ Yoktur
- Kıyasa Aykırı Olarak Sabit Olan Şey ..
- İctihadla İctihad Nakz Olunmaz
- Meşakkat Kolaylığı Celbeder
- Bir İş Daralınca Genişlemeye Yüz Tutar
- Zarar Ve Mukabele-i Bizzarar Yoktur
- Zarar İzâle Olunur
- Zaruretler Mahzurlu Şeyleri Mubah Kılar
- Zaruretler Kendi Miktarınca Takdir Olunur
- Bir Özür İçin Caiz Olan Şey ..
- Mâni' Zail Oldukta Memnît Avdet Eder
- Bir Zarar Kendi Misliyle İzale Olunmaz
- Zararı Âmmı Defi' İçin Zararı Hass İhtiyar Olunur
- Madde 21 = Geçersiz sebeple yapılan feshin sonuçları
- İSLAM VE MODERN HUKUK KARŞILAŞTIRILMASIYLA CEZA HUKUKUNA VE KISASA KISA BİR BAKIŞ
- İSLAM'DA İNSAN HAKLARI
- OSMANLI'DA MECELLE VE FRANSIZ MEDENİ KANUNUNU TARTIŞMALARI
- DÜNYADA HUKUK EĞİTİMİ VE AVUKATLIK STAJI