Nikahlarda Vekalet Ve Risalet
Nikahlarda Vekalet Ve Risalet
197 - : Nikâhlarda vekâlet caizdir.
Binaenaleyh vekilin icab veya kabulile nikâh münakit olur.
Meselâ : bir mahtubenin vekili, şahitler huzurunda hatibe «Müvek-kilem fülâneyi sana bilvekâle tezvic ettim» deyip hâtib de kabul etse veya hatibin vekiline «Müvekkilem fülâneyi müvekkilin fülâne bilvekâle tezvic ettim» deyip vekil de bilvekâle müvekkili için kabul etse nikâh tamam olur.
198 - : Nikâhta müvekkilin akdi nikâha bizzat muktedir olması şarttır.
Binaenaleyh gayri mümeyyiz çocukların, mecnunların, matuhların tevkili bâtıldır. Amma bunların velîleri tarafından bilvelâye başkalarını tevkii caizdir.
199 - : Nikâhta vekilin âkil ve mümeyyiz olması şarttır. Baliğ veya erkek olması şart değildir.
Binaenaleyh mümeyyiz olan bir çocuk nikâha vekil olabilir. Çünkü nikâhta hukuki akd, müvekkile ait olduğu cihetle bundan vekile bir zarar lâhik olmaz.
200 - : Tevkilde işhat, şart değildir. Çünkü nikâha tevkil, nikâh değildir. Şahitler ısc nikâhın hasaisindendir. Şu kadar var ki, bu husus ta işhat olunması, ilende inkâr vukuunda beyyine ikâme edebilmek mü' iâhazasma mebnidir. Bu kibar ile işhat, müstahsendir.
201 - : Vekâlette tevkif carîdir. -
Binaenaleyh muayyen bir vakitte, meselâ : fülân cuma gününde nikâhı akde vekil olan kimse, o vaktin haricinde, meselâ : cumartesi gününde akdi icra edecek olsa nikâh, caiz olmaz.
202 - : Vekil, müvekkilinin emrine muhalefet edemez, ederse nikâh, nafiz olmaz.
Meselâ : Vekil, müvekkilinin tayin ettiği mehr miktarını arttırsa nikâh, mevkuf olur. Binaenaleyh müvekkil», icazet verirse lâzım, reddederse bâtıl olur. Hattâ müvekkil, mehrin tezyit edildiğine muttali olmaksızın zifafta bulunsa bile muhayyerliğe zail olmaz. Çünkü bir şey hakkında kablel'ittilâ rıza tahakkuk etmez. Bu halde razı olursa mefri mü-semma lâzım gelir, razı olmazsa mehri misil ile müsemmadan ekalii icap eder. Vekîl, ziyade mehri deruhte etse de bu nikâh, lâzım olmaz.
Kezalik : Vekil, müvekkilesini tayin ettiği mehrden noksana tezvic etse mezbure muhayyer olur. Hattâ mehrin noksan tesmiye edildiğine vâkıf olmadan zifaf vukubulsa da nikâhı red veya bâligen mâ beleğ mehri mislini ahzedebilir.
203 - : Vekil, mütevekkilesini tâyin ettiği şahıstan başkasına tezvic etse veya üzerine cariye edinilmemesini şart koştuğu halde vekil bunu akid esnasında zikretmese nikâh, mevkuf olur,
204 - : Muayyen bir kadım tezvice vekil olan kimse, mehrin mik-darını evvelce tayin edilmediği takdirde o kadını mehri mislinden ziyade ile müvekkiline tezvic etse nikâh, sahih ve lâzım olur. Bu ziyade, gerek fahiş olsun ve gerek olmasın.
205 - : Bir kadını tezvice vekil olan kimse, müvekkiline iki kadın tezvic etse akdi sabık olan kadının nikâhı lâzım, diğerinin nikâhı mevkuf olur.
206 - : Vekil, mezun olmadıkça müvekkilesinin kendine veya usul ve füruundan birine tezvic edemiyeceği gibi kendi mevliyyesini de müvekkiline tezvic edemez. Çünkü bu yoldaki- icrai vekâlet, töhmet şaibesinden hâli değildir.
Binaenaleyh bir kadın, «Beni birine veya dilediğine tezvic et» diye birini tevkil etse bu vekil, o kadını ne kendi nefsine, ne de babasına veya oğluna tezvic edemez, ederse caiz olmaz. Hindiyye vesaire.
ibni Âbidin merhum, «Bu nikâh, nafiz olmaz, belki kadının icazetine mevkuf bulunur. Çünkü vekil, bu surette kadın canibinden fuzulî olmuş olur» diyor.
Halbuki, bir kimse, bir taraftan asil, diğer taraftan fuzuli olunca, imameyne göre nikâh, bâtıl olur. Nitekim merhum dahi Bir kimse, amcasının kebire kızını bilâ izin kendisine- tezvic etse akid, bâtıl olun Zira bu kimse, nefsinden asil, ve o kız tarafından fuzuli olmuş olur.» demektedir. Reddi Muhtar.
Kezalik : Vekil olan bir kadın, kendi nefsini veya kızını müvekkiline tezviç edemez. Lâkin vekil, kebire olan hemşiresini rızasiyte müvekkiline tezviç edebilir.
207 - : Müvekkilin lehine olan muhalefet, akdi nikâha zarar vermez.
Meselâ : Lâalettayin âma bir kadını tezvice vekil olan kimse, müvekkiline âma olmıyan bir kadını tezvic etse nikâh, sahih olur.
208 - : Vekil, müvekkilesini kufvî olmıyan bir erkeğe tezvic etse nikâh, sahih olmaz. Lâkin küfüv olmakla beraber, âma, matuh veya innîn olan bir şahsa tezvic etse nikâh, sahih olur.
Nitekim sureti mutlakada vekil olan kimse, müvekkiline küfvinin gayrini veya bir gayri müslimeyi veya kor, çolak veya mecnun bir kadını tezvic edince de nikâh, caiz olur.
Bu mesele, îmamı Azama göredir. îmameyne göre böyle bir nikâh, mevkuf bulunur. Çünkü emir ve tevkil, mutlak surette olsa da bu, -mü-tearef ile mukayyed olur. Amel de istihsanen bu veçhiledir.
209 - : Bir kimse tarafından bir kadını şu kadar mehr ile tezvice vekil oian şahıs, o kadını o kadar mehr ile kendi nefsine tezvic etse nikâh, o şahıs namına sahih olmuş olur.
210 - : Vekil, müvekkilinin izni munzam olmadıkça başkasını tevkil edemez. Şu kadar var ki, mezun olmadığı halde tevkil ettiği şahıs, kendi huzurunda akdi icra ederse, nikâh, caiz olur. Çünkü bu surette asıl vekil, akdi bizzat icra etmiş 3ayılır.
211 - ; Müvekkil, vekilini azl edebilir. Fakat vekil, azlinden haberdar olmadıkça mâzul olmaz. Binaenaleyh azline muttali oluncaya kadar akdedeceği nikâh, sahih olur.
212 - : Bir kadın, nefsim"* tezvice birini tevkil ettikten sonra bizzat akdi izdivaçta bulunsa vekili, muttali olsun olmasın vekâletten mün'azil olur. Bu, bir azli hükmîdir. Azli hükmîde ise vekilin ıttılaı, şart değildir.
213 - : Bir kadın veya bir erkek, iki kişiyi birden nikâha tevkil etse bunlardan yalnız biri nikâhı akde mübaşeret edemez.
214 - : Nikâhta risalet haber gönderme, dahi carîdir. Şöyle ki : Bir kimse, bir şahsa «git haber ver, fülân kadını tezevettim» demekle o şahis gidip şahitlerin huzurunda o kimsenin bu sözünü hikâye, kadın da kabul etse nikâh, münakid olur.
Fakat resulün - bu haberi tebliğe memur olar, î-ûmsenir, bir ifadesini şahitlerin işitmeleri lâzımdır.
215 - : Nikâh hususunda resulün büyük, küçük âdil veya fâsik olması müsavidir. Çünkü risalet, mürsilin ifadesini tebliğden ibaret olduğu cihetle bunlardan her birinin bu tebliğe kuareî. ve salyeti vardır.
216 - : Risalet yoiüe oian icab, red ile meröut olur. Binaenaleyh resulün tebliğ ettiği icab, evvelâ reddedilip de muahharan diğer bir mecliste vaki olan icabı kabul edilse nikâh, mün'akid olmaz. Çünkü resulün ifadesi, kararsız bir arez olduğundan telâffuz et-mesile mahv olur gider ve bu suretle tebliğ vazifesi nihayet bulur.
217 - : Mürsil, risaleti ikrar eder veya risalet, beyyine ile sabit olursa nikâh, nafiz olur. Çünkü bu takdirde mürsil, bizzat hazır olarak akde mübaşeret etmiş sayılır.
Bilâkis risalet, mürsil tarafından inkâr edilip beyyine ile de ispat edilemezse nikâh, keen lem yekûn olur. Zira risalet sabit olmayınca nikâh, fuzuli tarafından akdedilmiş olur.
218 - : Bir kimse, bir kadım kendisi için hıtbede bulunmak üzere bir şahsı irsal etmekle o şahıs, gidip o kadını o kimseye tezvic ey-lese nikâh, caiz olur. Bu • tezvic, gerek mehri misi ve gerek gabni fahiş ile yapılsın müsavidir. Mebsut. Bedayî, Hindiye, Dürri Muhtar, Anka-ravî. [20]
197 - : Nikâhlarda vekâlet caizdir.
Binaenaleyh vekilin icab veya kabulile nikâh münakit olur.
Meselâ : bir mahtubenin vekili, şahitler huzurunda hatibe «Müvek-kilem fülâneyi sana bilvekâle tezvic ettim» deyip hâtib de kabul etse veya hatibin vekiline «Müvekkilem fülâneyi müvekkilin fülâne bilvekâle tezvic ettim» deyip vekil de bilvekâle müvekkili için kabul etse nikâh tamam olur.
198 - : Nikâhta müvekkilin akdi nikâha bizzat muktedir olması şarttır.
Binaenaleyh gayri mümeyyiz çocukların, mecnunların, matuhların tevkili bâtıldır. Amma bunların velîleri tarafından bilvelâye başkalarını tevkii caizdir.
199 - : Nikâhta vekilin âkil ve mümeyyiz olması şarttır. Baliğ veya erkek olması şart değildir.
Binaenaleyh mümeyyiz olan bir çocuk nikâha vekil olabilir. Çünkü nikâhta hukuki akd, müvekkile ait olduğu cihetle bundan vekile bir zarar lâhik olmaz.
200 - : Tevkilde işhat, şart değildir. Çünkü nikâha tevkil, nikâh değildir. Şahitler ısc nikâhın hasaisindendir. Şu kadar var ki, bu husus ta işhat olunması, ilende inkâr vukuunda beyyine ikâme edebilmek mü' iâhazasma mebnidir. Bu kibar ile işhat, müstahsendir.
201 - : Vekâlette tevkif carîdir. -
Binaenaleyh muayyen bir vakitte, meselâ : fülân cuma gününde nikâhı akde vekil olan kimse, o vaktin haricinde, meselâ : cumartesi gününde akdi icra edecek olsa nikâh, caiz olmaz.
202 - : Vekil, müvekkilinin emrine muhalefet edemez, ederse nikâh, nafiz olmaz.
Meselâ : Vekil, müvekkilinin tayin ettiği mehr miktarını arttırsa nikâh, mevkuf olur. Binaenaleyh müvekkil», icazet verirse lâzım, reddederse bâtıl olur. Hattâ müvekkil, mehrin tezyit edildiğine muttali olmaksızın zifafta bulunsa bile muhayyerliğe zail olmaz. Çünkü bir şey hakkında kablel'ittilâ rıza tahakkuk etmez. Bu halde razı olursa mefri mü-semma lâzım gelir, razı olmazsa mehri misil ile müsemmadan ekalii icap eder. Vekîl, ziyade mehri deruhte etse de bu nikâh, lâzım olmaz.
Kezalik : Vekil, müvekkilesini tayin ettiği mehrden noksana tezvic etse mezbure muhayyer olur. Hattâ mehrin noksan tesmiye edildiğine vâkıf olmadan zifaf vukubulsa da nikâhı red veya bâligen mâ beleğ mehri mislini ahzedebilir.
203 - : Vekil, mütevekkilesini tâyin ettiği şahıstan başkasına tezvic etse veya üzerine cariye edinilmemesini şart koştuğu halde vekil bunu akid esnasında zikretmese nikâh, mevkuf olur,
204 - : Muayyen bir kadım tezvice vekil olan kimse, mehrin mik-darını evvelce tayin edilmediği takdirde o kadını mehri mislinden ziyade ile müvekkiline tezvic etse nikâh, sahih ve lâzım olur. Bu ziyade, gerek fahiş olsun ve gerek olmasın.
205 - : Bir kadını tezvice vekil olan kimse, müvekkiline iki kadın tezvic etse akdi sabık olan kadının nikâhı lâzım, diğerinin nikâhı mevkuf olur.
206 - : Vekil, mezun olmadıkça müvekkilesinin kendine veya usul ve füruundan birine tezvic edemiyeceği gibi kendi mevliyyesini de müvekkiline tezvic edemez. Çünkü bu yoldaki- icrai vekâlet, töhmet şaibesinden hâli değildir.
Binaenaleyh bir kadın, «Beni birine veya dilediğine tezvic et» diye birini tevkil etse bu vekil, o kadını ne kendi nefsine, ne de babasına veya oğluna tezvic edemez, ederse caiz olmaz. Hindiyye vesaire.
ibni Âbidin merhum, «Bu nikâh, nafiz olmaz, belki kadının icazetine mevkuf bulunur. Çünkü vekil, bu surette kadın canibinden fuzulî olmuş olur» diyor.
Halbuki, bir kimse, bir taraftan asil, diğer taraftan fuzuli olunca, imameyne göre nikâh, bâtıl olur. Nitekim merhum dahi Bir kimse, amcasının kebire kızını bilâ izin kendisine- tezvic etse akid, bâtıl olun Zira bu kimse, nefsinden asil, ve o kız tarafından fuzuli olmuş olur.» demektedir. Reddi Muhtar.
Kezalik : Vekil olan bir kadın, kendi nefsini veya kızını müvekkiline tezviç edemez. Lâkin vekil, kebire olan hemşiresini rızasiyte müvekkiline tezviç edebilir.
207 - : Müvekkilin lehine olan muhalefet, akdi nikâha zarar vermez.
Meselâ : Lâalettayin âma bir kadını tezvice vekil olan kimse, müvekkiline âma olmıyan bir kadını tezvic etse nikâh, sahih olur.
208 - : Vekil, müvekkilesini kufvî olmıyan bir erkeğe tezvic etse nikâh, sahih olmaz. Lâkin küfüv olmakla beraber, âma, matuh veya innîn olan bir şahsa tezvic etse nikâh, sahih olur.
Nitekim sureti mutlakada vekil olan kimse, müvekkiline küfvinin gayrini veya bir gayri müslimeyi veya kor, çolak veya mecnun bir kadını tezvic edince de nikâh, caiz olur.
Bu mesele, îmamı Azama göredir. îmameyne göre böyle bir nikâh, mevkuf bulunur. Çünkü emir ve tevkil, mutlak surette olsa da bu, -mü-tearef ile mukayyed olur. Amel de istihsanen bu veçhiledir.
209 - : Bir kimse tarafından bir kadını şu kadar mehr ile tezvice vekil oian şahıs, o kadını o kadar mehr ile kendi nefsine tezvic etse nikâh, o şahıs namına sahih olmuş olur.
210 - : Vekil, müvekkilinin izni munzam olmadıkça başkasını tevkil edemez. Şu kadar var ki, mezun olmadığı halde tevkil ettiği şahıs, kendi huzurunda akdi icra ederse, nikâh, caiz olur. Çünkü bu surette asıl vekil, akdi bizzat icra etmiş 3ayılır.
211 - ; Müvekkil, vekilini azl edebilir. Fakat vekil, azlinden haberdar olmadıkça mâzul olmaz. Binaenaleyh azline muttali oluncaya kadar akdedeceği nikâh, sahih olur.
212 - : Bir kadın, nefsim"* tezvice birini tevkil ettikten sonra bizzat akdi izdivaçta bulunsa vekili, muttali olsun olmasın vekâletten mün'azil olur. Bu, bir azli hükmîdir. Azli hükmîde ise vekilin ıttılaı, şart değildir.
213 - : Bir kadın veya bir erkek, iki kişiyi birden nikâha tevkil etse bunlardan yalnız biri nikâhı akde mübaşeret edemez.
214 - : Nikâhta risalet haber gönderme, dahi carîdir. Şöyle ki : Bir kimse, bir şahsa «git haber ver, fülân kadını tezevettim» demekle o şahis gidip şahitlerin huzurunda o kimsenin bu sözünü hikâye, kadın da kabul etse nikâh, münakid olur.
Fakat resulün - bu haberi tebliğe memur olar, î-ûmsenir, bir ifadesini şahitlerin işitmeleri lâzımdır.
215 - : Nikâh hususunda resulün büyük, küçük âdil veya fâsik olması müsavidir. Çünkü risalet, mürsilin ifadesini tebliğden ibaret olduğu cihetle bunlardan her birinin bu tebliğe kuareî. ve salyeti vardır.
216 - : Risalet yoiüe oian icab, red ile meröut olur. Binaenaleyh resulün tebliğ ettiği icab, evvelâ reddedilip de muahharan diğer bir mecliste vaki olan icabı kabul edilse nikâh, mün'akid olmaz. Çünkü resulün ifadesi, kararsız bir arez olduğundan telâffuz et-mesile mahv olur gider ve bu suretle tebliğ vazifesi nihayet bulur.
217 - : Mürsil, risaleti ikrar eder veya risalet, beyyine ile sabit olursa nikâh, nafiz olur. Çünkü bu takdirde mürsil, bizzat hazır olarak akde mübaşeret etmiş sayılır.
Bilâkis risalet, mürsil tarafından inkâr edilip beyyine ile de ispat edilemezse nikâh, keen lem yekûn olur. Zira risalet sabit olmayınca nikâh, fuzuli tarafından akdedilmiş olur.
218 - : Bir kimse, bir kadım kendisi için hıtbede bulunmak üzere bir şahsı irsal etmekle o şahıs, gidip o kadını o kimseye tezvic ey-lese nikâh, caiz olur. Bu • tezvic, gerek mehri misi ve gerek gabni fahiş ile yapılsın müsavidir. Mebsut. Bedayî, Hindiye, Dürri Muhtar, Anka-ravî. [20]
Konular
- Mecellenin Kaldırılması
- Akidlerde İtibar Maksad ve Mânâyadır; Elfaz ve Mebâniye Değildir.
- Yakın Şüphe İle Zail Olmaz.
- Bir Şeyin Bulunduğu Hal Üzere Kalması Asıldır.
- Kadîm Kıdemi Üzere Terk Olunur
- Zarar Kadîm Olmaz
- Beraati Zimmet Asıldır
- Arızî Sıfatlarda Aslolan Ademdir
- Bir Zamanda Sabit Olan Şey..
- Yeni Meydana Gelen Bir Olayın ..
- Kelâmda Aslolan Mânâ-yı Hakîkîdir
- Sarahat Karşısında Delâlete İtibar Yoktur
- Mevrid-i Nasda İçtihada Mesağ Yoktur
- Kıyasa Aykırı Olarak Sabit Olan Şey ..
- İctihadla İctihad Nakz Olunmaz
- Meşakkat Kolaylığı Celbeder
- Bir İş Daralınca Genişlemeye Yüz Tutar
- Zarar Ve Mukabele-i Bizzarar Yoktur
- Zarar İzâle Olunur
- Zaruretler Mahzurlu Şeyleri Mubah Kılar
- Zaruretler Kendi Miktarınca Takdir Olunur
- Bir Özür İçin Caiz Olan Şey ..
- Mâni' Zail Oldukta Memnît Avdet Eder
- Bir Zarar Kendi Misliyle İzale Olunmaz
- Zararı Âmmı Defi' İçin Zararı Hass İhtiyar Olunur
- Madde 21 = Geçersiz sebeple yapılan feshin sonuçları
- İSLAM VE MODERN HUKUK KARŞILAŞTIRILMASIYLA CEZA HUKUKUNA VE KISASA KISA BİR BAKIŞ
- İSLAM'DA İNSAN HAKLARI
- OSMANLI'DA MECELLE VE FRANSIZ MEDENİ KANUNUNU TARTIŞMALARI
- DÜNYADA HUKUK EĞİTİMİ VE AVUKATLIK STAJI