Fasıd Nikahların Hükümleri :
Fasıd Nikahların Hükümleri :
143 - : Fâsid nikâhlar, haddi zatında nikâh değildir. Binaenaleyh bir fâsid nikâh üzerine tekarrüb vukubulmadıkça nikâh ahkâmı teret-tüb etmez. Böyle bir nikâhın asıl hükmü mütarekedir. Şöyle ki:
(1) : îki tarafın - aralarında tekarrüb vukubulmuş olsun olmasın - biribirinden mütareke suretile ayrılmaları icap eder. Her biri diğerinin huzurunda da, gıyabında da kavlen mütareke ve mufarekatta bulunabilir. Bir tarafın gıyaben mütarekesine diğer tarafın muttali olması şart değildir. Binaenaleyh zevç, zevcenin gıyabında mütarekede bulunsa - tekarrüb vukubulmuş ise - muayyen müddetin geçmesile iddet nihayet bulur. Bunlar kendiliklerinden mütareke etmedikleri takdirde hâkim tarafından bilmühakeme muvacehelerinde tefriklerine hükmolunur. Çünkü gayri meşru bir mukarenete müsaade olunamaz.
(2) : îki tarafın mütarekesi, biribirini terk ettiklerine dair bir 3Öz söylemelerile husule gelir. Zevcin zevceye «Seni terk ettim, senin sebilini tahliye ettim, seni boşadım» demesi gibi.
(3) : Mücerred fiil ile veya nikâhı inkâr ile mütareke vücude gelmiş olmaz. Gerek tekarrüb bulunsun ve gerek bulunmasın. Binaenaleyh iki tarafın bir yere gelip içtima etmemesi ile mütareke hâsıl olamayacağı gibi böyle bir nikâhın vukuunu inkâr etnıelerile de hâsıl olamaz. Artık kadın böyle bir gaybubet esnasında baskasile evlenemez. Fakat erkek nikâhı inkâr ile beraber kadına «Git evlen» derse bununla mütareke tahakkuk eder.
(4) : Mütareke, gerek iki tarafın nzasile ve gerek hâkimin kaza-sile olsun talâk sayılmaz, bununla talâkın adetleri azalmaz, duhul bulunmayınca iddet de lâzım gelmez.
144 - : Nikâh fâsid üzerine tekarrüb vukubulmuş olursa yalnız mehri müsemma ile" mehri misiiden akalli ve talâk iddeti lâzım gelir. Vo ileride boyan olunacağı veçhile noseb ve hürmeti müsahere sabit olur. Fakat nâkih ile menkuhe arasında, talâk, muhalea, zihar, iylâ gibi sair nikâh hükümleri sabit olmaz.
145 - : Nikâhı fâsidde ne halveti sahiha, ne de şehvetle mes ve takbîl, tekarrüb hükmünde değildir. Nikâhı sahihte ise halveti sahiha, tekarrüb makamına kaimdir. Çünkü nikâh, sahih olunca içtima halinde temkini nefs halâl olacağından bu halvet, ihtiyaten tekarrüb hükmünde bulunur. Nikâhı fâsidde ise temkini nefs, halâl olmadığından vâki olacak içtima ve halvet, tekarrüb hükmünde olamaz.
146 - Nikâhı fâsidden dolayı nafaka da lâsam gelmez. Hattâ kazaen takdir ve istifa olunan nafaka, fesadı nikâhın zuhuru üzerine istirdat olunabilir.
Meselâ: nikâhın zahiren sıhhatine mebnî bilhüküm takdir olunan nafakayı istifa eden zevce ile zevci arasında razaen hürmet bulunduğu bilâhare beyyine ile sabit olmakla araları tefrik olunsa zevç o nafaka ile rücua müstahik olur. Fakat bilâ hükm infak etmiş olduğu takdirde bir gey ile rücu edemez. Şayet nikâhın fesadı zevcenin inkârına müka-
rin zevcin ikrarile sabit olup beyinleri tefrik edilecek olursa zevce, iddet nafakasına, süknasma müstahik olur. Zevcin bunları vermekten kaçınmaya hakkı olamaz. Bedayî, Hindiye. Dtirri Muhtar,
* (Mâliki mezhebine nazaran bir nikâh, fesadından dolayı fesh edilince bakılır : eğer tekarrüb vukubulmamış ise mehr namına bir şey lâzım gelmez, ve eğer vukubuhnuş ise mehri müsemma tamamen lâzım gelir. Mehr tesmiye edilmemiş ve tesmiye edilen mehr, hamr kabilinden olmakla caiz bulunmamış ise tam inehri nüsü ipap eder. Şu kadar ki, nok-sani mehrden dolayı vukubulacak feshi nikâh -hâdisesi bundan müstesnadır. Şöyle ki: mehr, nisabı şer'îsinden noksan olarak tayin edilmiş, zevç de bu mehri nisabına iblâğdan imtina eder bulunmuş olmakla nikâh feah edilse kadın, tekarrüb vukubulmuş ise bu noksan mehre, tekarrüb jraku-bulmamış ise bunun yarısına müstahik olur.)
(İmamı Şafiîye göre fâsid nikâhtan dolayı talâka, feshe hacet yoktur. Çünkü bu nikâh esasen mün'akid değildir* tfddet içinde akdedilen ni-kâha, yani : nikâhı bâtıla müşabihtir,)
(Hanbelî fukahasmca fâsid bir nikâh ile evli bulunan bir kadın, bo-şanmadıkça veya nikâhı fesh edilmedikçe baskasile evlenemez. Kocası boşamadan kaçınsa nikahı hâkim fesheder. Çünkü fâsid nikâhta içtihada mesağ bulunacağından firkat ikama ihtiyaç vardır. Maahaza firkat bulunmadan kadının baskasile izdivcı kabul edilse iki kocanın bir kadına musalat olmasına sebebiyet verilmiş olur, bunlardan her biri kendi nikâhının sıhhatini iddia edebilir. Bu tefrik, duhulden evvel vaki olunca kadına mehr lâzım gelmez. Duhulden sonra olunca mehr lâzım gelir. Bidayetül'müctehid. Elmuğnî. Mezahibi Erbaa.) [11]
143 - : Fâsid nikâhlar, haddi zatında nikâh değildir. Binaenaleyh bir fâsid nikâh üzerine tekarrüb vukubulmadıkça nikâh ahkâmı teret-tüb etmez. Böyle bir nikâhın asıl hükmü mütarekedir. Şöyle ki:
(1) : îki tarafın - aralarında tekarrüb vukubulmuş olsun olmasın - biribirinden mütareke suretile ayrılmaları icap eder. Her biri diğerinin huzurunda da, gıyabında da kavlen mütareke ve mufarekatta bulunabilir. Bir tarafın gıyaben mütarekesine diğer tarafın muttali olması şart değildir. Binaenaleyh zevç, zevcenin gıyabında mütarekede bulunsa - tekarrüb vukubulmuş ise - muayyen müddetin geçmesile iddet nihayet bulur. Bunlar kendiliklerinden mütareke etmedikleri takdirde hâkim tarafından bilmühakeme muvacehelerinde tefriklerine hükmolunur. Çünkü gayri meşru bir mukarenete müsaade olunamaz.
(2) : îki tarafın mütarekesi, biribirini terk ettiklerine dair bir 3Öz söylemelerile husule gelir. Zevcin zevceye «Seni terk ettim, senin sebilini tahliye ettim, seni boşadım» demesi gibi.
(3) : Mücerred fiil ile veya nikâhı inkâr ile mütareke vücude gelmiş olmaz. Gerek tekarrüb bulunsun ve gerek bulunmasın. Binaenaleyh iki tarafın bir yere gelip içtima etmemesi ile mütareke hâsıl olamayacağı gibi böyle bir nikâhın vukuunu inkâr etnıelerile de hâsıl olamaz. Artık kadın böyle bir gaybubet esnasında baskasile evlenemez. Fakat erkek nikâhı inkâr ile beraber kadına «Git evlen» derse bununla mütareke tahakkuk eder.
(4) : Mütareke, gerek iki tarafın nzasile ve gerek hâkimin kaza-sile olsun talâk sayılmaz, bununla talâkın adetleri azalmaz, duhul bulunmayınca iddet de lâzım gelmez.
144 - : Nikâh fâsid üzerine tekarrüb vukubulmuş olursa yalnız mehri müsemma ile" mehri misiiden akalli ve talâk iddeti lâzım gelir. Vo ileride boyan olunacağı veçhile noseb ve hürmeti müsahere sabit olur. Fakat nâkih ile menkuhe arasında, talâk, muhalea, zihar, iylâ gibi sair nikâh hükümleri sabit olmaz.
145 - : Nikâhı fâsidde ne halveti sahiha, ne de şehvetle mes ve takbîl, tekarrüb hükmünde değildir. Nikâhı sahihte ise halveti sahiha, tekarrüb makamına kaimdir. Çünkü nikâh, sahih olunca içtima halinde temkini nefs halâl olacağından bu halvet, ihtiyaten tekarrüb hükmünde bulunur. Nikâhı fâsidde ise temkini nefs, halâl olmadığından vâki olacak içtima ve halvet, tekarrüb hükmünde olamaz.
146 - Nikâhı fâsidden dolayı nafaka da lâsam gelmez. Hattâ kazaen takdir ve istifa olunan nafaka, fesadı nikâhın zuhuru üzerine istirdat olunabilir.
Meselâ: nikâhın zahiren sıhhatine mebnî bilhüküm takdir olunan nafakayı istifa eden zevce ile zevci arasında razaen hürmet bulunduğu bilâhare beyyine ile sabit olmakla araları tefrik olunsa zevç o nafaka ile rücua müstahik olur. Fakat bilâ hükm infak etmiş olduğu takdirde bir gey ile rücu edemez. Şayet nikâhın fesadı zevcenin inkârına müka-
rin zevcin ikrarile sabit olup beyinleri tefrik edilecek olursa zevce, iddet nafakasına, süknasma müstahik olur. Zevcin bunları vermekten kaçınmaya hakkı olamaz. Bedayî, Hindiye. Dtirri Muhtar,
* (Mâliki mezhebine nazaran bir nikâh, fesadından dolayı fesh edilince bakılır : eğer tekarrüb vukubulmamış ise mehr namına bir şey lâzım gelmez, ve eğer vukubuhnuş ise mehri müsemma tamamen lâzım gelir. Mehr tesmiye edilmemiş ve tesmiye edilen mehr, hamr kabilinden olmakla caiz bulunmamış ise tam inehri nüsü ipap eder. Şu kadar ki, nok-sani mehrden dolayı vukubulacak feshi nikâh -hâdisesi bundan müstesnadır. Şöyle ki: mehr, nisabı şer'îsinden noksan olarak tayin edilmiş, zevç de bu mehri nisabına iblâğdan imtina eder bulunmuş olmakla nikâh feah edilse kadın, tekarrüb vukubulmuş ise bu noksan mehre, tekarrüb jraku-bulmamış ise bunun yarısına müstahik olur.)
(İmamı Şafiîye göre fâsid nikâhtan dolayı talâka, feshe hacet yoktur. Çünkü bu nikâh esasen mün'akid değildir* tfddet içinde akdedilen ni-kâha, yani : nikâhı bâtıla müşabihtir,)
(Hanbelî fukahasmca fâsid bir nikâh ile evli bulunan bir kadın, bo-şanmadıkça veya nikâhı fesh edilmedikçe baskasile evlenemez. Kocası boşamadan kaçınsa nikahı hâkim fesheder. Çünkü fâsid nikâhta içtihada mesağ bulunacağından firkat ikama ihtiyaç vardır. Maahaza firkat bulunmadan kadının baskasile izdivcı kabul edilse iki kocanın bir kadına musalat olmasına sebebiyet verilmiş olur, bunlardan her biri kendi nikâhının sıhhatini iddia edebilir. Bu tefrik, duhulden evvel vaki olunca kadına mehr lâzım gelmez. Duhulden sonra olunca mehr lâzım gelir. Bidayetül'müctehid. Elmuğnî. Mezahibi Erbaa.) [11]
Konular
- Mecellenin Kaldırılması
- Akidlerde İtibar Maksad ve Mânâyadır; Elfaz ve Mebâniye Değildir.
- Yakın Şüphe İle Zail Olmaz.
- Bir Şeyin Bulunduğu Hal Üzere Kalması Asıldır.
- Kadîm Kıdemi Üzere Terk Olunur
- Zarar Kadîm Olmaz
- Beraati Zimmet Asıldır
- Arızî Sıfatlarda Aslolan Ademdir
- Bir Zamanda Sabit Olan Şey..
- Yeni Meydana Gelen Bir Olayın ..
- Kelâmda Aslolan Mânâ-yı Hakîkîdir
- Sarahat Karşısında Delâlete İtibar Yoktur
- Mevrid-i Nasda İçtihada Mesağ Yoktur
- Kıyasa Aykırı Olarak Sabit Olan Şey ..
- İctihadla İctihad Nakz Olunmaz
- Meşakkat Kolaylığı Celbeder
- Bir İş Daralınca Genişlemeye Yüz Tutar
- Zarar Ve Mukabele-i Bizzarar Yoktur
- Zarar İzâle Olunur
- Zaruretler Mahzurlu Şeyleri Mubah Kılar
- Zaruretler Kendi Miktarınca Takdir Olunur
- Bir Özür İçin Caiz Olan Şey ..
- Mâni' Zail Oldukta Memnît Avdet Eder
- Bir Zarar Kendi Misliyle İzale Olunmaz
- Zararı Âmmı Defi' İçin Zararı Hass İhtiyar Olunur
- Madde 21 = Geçersiz sebeple yapılan feshin sonuçları
- İSLAM VE MODERN HUKUK KARŞILAŞTIRILMASIYLA CEZA HUKUKUNA VE KISASA KISA BİR BAKIŞ
- İSLAM'DA İNSAN HAKLARI
- OSMANLI'DA MECELLE VE FRANSIZ MEDENİ KANUNUNU TARTIŞMALARI
- DÜNYADA HUKUK EĞİTİMİ VE AVUKATLIK STAJI