Nikahın Mahiyetîni İzah :
Nikahın Mahiyetîni İzah :
87 - : Hanefî fukahası nikahı : «Bîr akiddir ki, kasden mülki müt'ayı ifade eder» tarzında tarif etmişlerdir. Kasden kaydile teserrî-den = cariye edinmekten ihtiraz olunuyor. Çünkü teserrî suretinde asıl maksut mülki rakabedir, mülki müt'a ise bunun zımnında husule gelir. Nikâh suretinde ise mülki rakabe carî değildir, bir kimse nikâh ile zevcesinin nefsine malik olamaz. Nikâhtan asıl maksat, mülki müt'anın husulidir. Istılah kısmına da müracaat!.
88 - : Nikâh lâfzının lügat itibarile müteaddit mânâları vardır. Ezcümle: zam, cem, tedahül, evlenme - akdi mahsus, vetıy = cinsî mukarenet mânâlarına gelir. Nikâhın bu mânâlarda İstimali hakkındaki rivayetler, şu veçhile hülâsa edilebilir:
(1) : Nikâh, vetıy ve akdi izdivaç mânâlarında iştiraki lâfzî ile müşterektir. Bu rivayet, muteber değildir. Çünkü iştirak, mecaza nazaran mercuh ve hilafı asıldır.
(2) : Nikâh, vetıy mânâsında hakikat, akidde mecazdır. Hanefî-
lerin ekserisi buna kaildirler.
(3) : Nikâh, zam ve cem mânâsında hakikattir. Hanefî fukahası bunu tasrih etmişlerdir. Nikâhın bu mânâda hakikat olması, vetıy mânâsında hakikat olmasına münafi görülmemektedir. Çünkü vetıyde dahi zam ve cem mânâsı vardır. Şu kadar ki zam ve cem, vetı'den eam-dır. Mânâyı eamme mevzu olan bir lâfz ise efradının her birinde hakikat olarak kullanılır. Nitekim insan lâfzının zeyde, amre, bekre ıtlakı birer hakikattir.
(4) : Nikâh, lügat itibarile vetıy mânâsında hakikat, akid mânâsında mecazdır. Lisanı şeriatte ise emr ber aksdir. Yahut her iki mânâda müşterek olmakla beraber akid mânâsında istimali daha ziyadedir. Bu rivayet de mâliki fukahası tarafından dermeyan edilmektedir.
(5) : Nikâh, akid mânâsında hakikat, vetıy mânâsında mecazdır. Bu rivayet, İmam Şefiîye nisbe edilmektedir. Maahaza Şafiî fukahasının beyanına göre nikâh, lügatte zam ve vetıy manasınadır. Şer an akid mânâsında hakikat, vetıy mânâsında mecazdır. Hanbelî fukahasının beya-*hatı da bu veçhiledir.
Nikâhın şer'an hem akid, hem de vetıy mânâsında hakikat olduğuna kail olanlar da vardır. Mebsuti Serahsî. Fethül'kadîr.
Nikâhın böyle mânâlarındaki ihtilâf'üzerine bazı hukuki meseleler teferrü etmektedir. Bir kısmı ileride görülecektir. [6]
87 - : Hanefî fukahası nikahı : «Bîr akiddir ki, kasden mülki müt'ayı ifade eder» tarzında tarif etmişlerdir. Kasden kaydile teserrî-den = cariye edinmekten ihtiraz olunuyor. Çünkü teserrî suretinde asıl maksut mülki rakabedir, mülki müt'a ise bunun zımnında husule gelir. Nikâh suretinde ise mülki rakabe carî değildir, bir kimse nikâh ile zevcesinin nefsine malik olamaz. Nikâhtan asıl maksat, mülki müt'anın husulidir. Istılah kısmına da müracaat!.
88 - : Nikâh lâfzının lügat itibarile müteaddit mânâları vardır. Ezcümle: zam, cem, tedahül, evlenme - akdi mahsus, vetıy = cinsî mukarenet mânâlarına gelir. Nikâhın bu mânâlarda İstimali hakkındaki rivayetler, şu veçhile hülâsa edilebilir:
(1) : Nikâh, vetıy ve akdi izdivaç mânâlarında iştiraki lâfzî ile müşterektir. Bu rivayet, muteber değildir. Çünkü iştirak, mecaza nazaran mercuh ve hilafı asıldır.
(2) : Nikâh, vetıy mânâsında hakikat, akidde mecazdır. Hanefî-
lerin ekserisi buna kaildirler.
(3) : Nikâh, zam ve cem mânâsında hakikattir. Hanefî fukahası bunu tasrih etmişlerdir. Nikâhın bu mânâda hakikat olması, vetıy mânâsında hakikat olmasına münafi görülmemektedir. Çünkü vetıyde dahi zam ve cem mânâsı vardır. Şu kadar ki zam ve cem, vetı'den eam-dır. Mânâyı eamme mevzu olan bir lâfz ise efradının her birinde hakikat olarak kullanılır. Nitekim insan lâfzının zeyde, amre, bekre ıtlakı birer hakikattir.
(4) : Nikâh, lügat itibarile vetıy mânâsında hakikat, akid mânâsında mecazdır. Lisanı şeriatte ise emr ber aksdir. Yahut her iki mânâda müşterek olmakla beraber akid mânâsında istimali daha ziyadedir. Bu rivayet de mâliki fukahası tarafından dermeyan edilmektedir.
(5) : Nikâh, akid mânâsında hakikat, vetıy mânâsında mecazdır. Bu rivayet, İmam Şefiîye nisbe edilmektedir. Maahaza Şafiî fukahasının beyanına göre nikâh, lügatte zam ve vetıy manasınadır. Şer an akid mânâsında hakikat, vetıy mânâsında mecazdır. Hanbelî fukahasının beya-*hatı da bu veçhiledir.
Nikâhın şer'an hem akid, hem de vetıy mânâsında hakikat olduğuna kail olanlar da vardır. Mebsuti Serahsî. Fethül'kadîr.
Nikâhın böyle mânâlarındaki ihtilâf'üzerine bazı hukuki meseleler teferrü etmektedir. Bir kısmı ileride görülecektir. [6]
Konular
- Mecellenin Kaldırılması
- Akidlerde İtibar Maksad ve Mânâyadır; Elfaz ve Mebâniye Değildir.
- Yakın Şüphe İle Zail Olmaz.
- Bir Şeyin Bulunduğu Hal Üzere Kalması Asıldır.
- Kadîm Kıdemi Üzere Terk Olunur
- Zarar Kadîm Olmaz
- Beraati Zimmet Asıldır
- Arızî Sıfatlarda Aslolan Ademdir
- Bir Zamanda Sabit Olan Şey..
- Yeni Meydana Gelen Bir Olayın ..
- Kelâmda Aslolan Mânâ-yı Hakîkîdir
- Sarahat Karşısında Delâlete İtibar Yoktur
- Mevrid-i Nasda İçtihada Mesağ Yoktur
- Kıyasa Aykırı Olarak Sabit Olan Şey ..
- İctihadla İctihad Nakz Olunmaz
- Meşakkat Kolaylığı Celbeder
- Bir İş Daralınca Genişlemeye Yüz Tutar
- Zarar Ve Mukabele-i Bizzarar Yoktur
- Zarar İzâle Olunur
- Zaruretler Mahzurlu Şeyleri Mubah Kılar
- Zaruretler Kendi Miktarınca Takdir Olunur
- Bir Özür İçin Caiz Olan Şey ..
- Mâni' Zail Oldukta Memnît Avdet Eder
- Bir Zarar Kendi Misliyle İzale Olunmaz
- Zararı Âmmı Defi' İçin Zararı Hass İhtiyar Olunur
- Madde 21 = Geçersiz sebeple yapılan feshin sonuçları
- İSLAM VE MODERN HUKUK KARŞILAŞTIRILMASIYLA CEZA HUKUKUNA VE KISASA KISA BİR BAKIŞ
- İSLAM'DA İNSAN HAKLARI
- OSMANLI'DA MECELLE VE FRANSIZ MEDENİ KANUNUNU TARTIŞMALARI
- DÜNYADA HUKUK EĞİTİMİ VE AVUKATLIK STAJI