Nikâhın Mukaddimatı = Nişanlanma Vesaire:
Nikâhın Mukaddimatı = Nişanlanma Vesaire:
78 - : Nişanlanma merasimi, nikâhın bir mukaddimesidîr, nikâhtan mâdut değildir. Binaenaleyh mücerred nişanlanmakla veya izdivaç vâdile nikâh, münakid, üzerine nikâh hükümleri müterettib olmaz ve iKi taraftan hiçbiri akdi icraya ve mücerred izdivaç vadinde bulunduğundan dolayı vadini infaza icbar olunamaz. Çünkü nikâh, usulen icab ve kabıd ile münakid olur. Bir erkek ile bir kadının birbirine yüzük, çarşaf, elbise gibi huliyyata, belbusata ait bazı eşya vererek namzedlik merasimim icra etmeleri ise böyle bir icab ve kabul mahiyetinde değildir.
Kezalik: nikâhta talik carî olmadığından, mücerred vaid ile nikâh sabit olamıyacağı gibi talik suretini iktisab eden bir vaid ile de nikâh husule gelmez.
Artık böyle namzedler arasında tevarüs, ve hürmeti musahere tahakkuk etmiş olmaz ve bir erkek ile evlenme vaidinde bulunan bir kadın, başkasile evlenebilir.
79 - : Söz kesildikten, yani : istikbalde evlenmelerini kararlastir diktan sonra iki taraftan biri nikâhdan imtina veya akdi nikâhtan evvel vefat etse hatibin mehre mahsuben mahtubesine vermiş olduğu şeyler, velev ki istimal ile tegayyür etmiş olsun mevcut ise aynen ve telef olmuş ise bedelden istirdat olunabilir.
Hatibin vefatı halinde istirdat hakkı varislerine intikal eder. Mah-tubenin vefatı takdirinde de makbuzı olan mehr, terikesinden alınır. îîünkü bu mehri vermekteki'maksat, hâsıl olmadığından bunun istirda-lı, tazmin ettirilmesi, bir hak teşkil eder. Fakat bu halde iki tarafın biri-birine vermiş oldukları hediyyeler, hibe ahkâmına tâbidir.
Binaenaleyh kabzdan sonra vefat vukuunda rücu hakkı münkati olursa da evlenmeye muvafakatten imtina takdirinde - sair rücu manialarından bir şey bulnmadıkça - rücu hakkı münkati olmaz. Haniye, Feyâye.
80 - : Bir kimse, namzedi olan kadına nişan namına bir miktar eşya ihda edip de badehu nikâhtan feragat olunsa bu eşyayı mevcut ise istirdat edebilir.
Kezalik : o kadın da bunlara mukabil olarak göndermiş olduğu şeyleri - mevcut ise - geri alabilir. Reddül'muhtar. Behce.
81 - : Namzedlerden birinin diğerine hediye olarak verdiği şey, h«-lâk veya müstehlek olsa veye kendisinde ziyadei muttasile vücude gelse yahut hediye alunan tarafın mülkünden bir veçhile çıksa artık hediye» eden tarafın rücua hakkı kalmaz.
82 - Bir kızı tezvic veya nikâhtan sonra teslim için ebeveyninden veya akrabasından birinin ağırlık, kaftanhk vesaire namlarile alacakları şey, rüşvet mahiyetindedir. Binaenaleyh zevç, vermiş olduğu şeyi mevcut ise aynen, değilse bedelen istirdat edebilir. Nitekim bir kadın da kendisini veya kızını tezevvüc etmesi için bir erkeğe vereceği şeyi tezevvüc-den sonra geri alabilir.
Fakat nikâh işini temin, nıusaheret maslahatlarını ıslah maksadi t e hâtib tarafından bir şahsa ücret olduğu tasrih edilerek verilen şey, bilâhare istirdat olunamaz. Çünkü bu, bir hizmet bedelidir.
83 - Hatibin mahtubesini nikâhtan evvel görmesi caizdir.
« (Mâlikî fukahasi diyorlar ki: hâtib, mahtubenin^ mahtube de hatibin yüzüne, ellerine bakabilir. Bu mendubdur. Çünkü iki* tarafın cemali, sıhhati bu veçhile anlaşılır.) Fakat bu mendubiyet, telezzüz kas-dinden berî, fitne ihtimalinden ârî olmakla meşruttur.
84 - : Nikâh akdi esnasında bir hutbe iradı mendubdur.
« (Yine Maliki fukahası diyorlar ki: nikâh akdi sırasında iki tarafın birer hutbe irad etmesi, yani: hamd ve senayı, salât ve selâmı havi. nikâhın fezailine dair bazı âyatı celîle ile ahadisi şerifeyi muhtevi birer hitabede bulunması, badehu nikâhın akdedilmesi mendubdur. Nikâh akdini müteakip iki tarafın tebrik ve tehniye edilmesi, haklarında müna-sib dualarda bulunulması da mendubdur. Mezahibi erbaa.)
85 - : Nikâhın ilân edilmesi müstahsendir. Nikâhdan dolayı velîme de mendubdur.
(Malifcîlere göre nikâhın alenî bir surette akdi mendub ve zifaf-dari evveî ilân ve izharı meşruttur. Hıtbei nikâhın ise ihfası, ilân edilmemesi mendubdur. Çünkü bu ilân yüzünden bazımahuzların -zuhuru melhuzdur. Ezcümle bazı şahıslar tarafından bir adavet ve hased saikasile vukubulacak sui ilkaat, musammem olan nikâhın akîm kalmasına sebebiyet verebilir. Bir de iki taraftan biri ilândan sonra nikâh akdinden feragate lüzum görebilir,. Halbuki keyfiyet bir kere ilân edilmiş, birçok kimseler akdin icra-edilepeğine muttali bulunmuş olacağından bu cihet, iki tarafın nicaba duçar-veya ittihama giriflar olmasına bais olabilir.)
(Zahiriyyeden tbni Hazmin beyanına göre her evlenen, kimse için az olsun çok olsun bir velîme âyafeti bir vecîbedir. Velîmeye davetli bulunan kimsenin icabeti de - bir Özrü bulunmadıkça - yine bir vecibedir.)
86 - Nikâh bir vesikaya rabt edilmelidir. Çünkü islâm hukukuna nazaran bazı şer'î muamelâtın inkâr vukuundan sıyaneti için birer vesikaya rabt edilmesi müstajısendir. İşte nikâh da bu cümledendir. Çünkü bunun ferdî ve içtimaî ehemmiyeti pek büyüktür. [5]
78 - : Nişanlanma merasimi, nikâhın bir mukaddimesidîr, nikâhtan mâdut değildir. Binaenaleyh mücerred nişanlanmakla veya izdivaç vâdile nikâh, münakid, üzerine nikâh hükümleri müterettib olmaz ve iKi taraftan hiçbiri akdi icraya ve mücerred izdivaç vadinde bulunduğundan dolayı vadini infaza icbar olunamaz. Çünkü nikâh, usulen icab ve kabıd ile münakid olur. Bir erkek ile bir kadının birbirine yüzük, çarşaf, elbise gibi huliyyata, belbusata ait bazı eşya vererek namzedlik merasimim icra etmeleri ise böyle bir icab ve kabul mahiyetinde değildir.
Kezalik: nikâhta talik carî olmadığından, mücerred vaid ile nikâh sabit olamıyacağı gibi talik suretini iktisab eden bir vaid ile de nikâh husule gelmez.
Artık böyle namzedler arasında tevarüs, ve hürmeti musahere tahakkuk etmiş olmaz ve bir erkek ile evlenme vaidinde bulunan bir kadın, başkasile evlenebilir.
79 - : Söz kesildikten, yani : istikbalde evlenmelerini kararlastir diktan sonra iki taraftan biri nikâhdan imtina veya akdi nikâhtan evvel vefat etse hatibin mehre mahsuben mahtubesine vermiş olduğu şeyler, velev ki istimal ile tegayyür etmiş olsun mevcut ise aynen ve telef olmuş ise bedelden istirdat olunabilir.
Hatibin vefatı halinde istirdat hakkı varislerine intikal eder. Mah-tubenin vefatı takdirinde de makbuzı olan mehr, terikesinden alınır. îîünkü bu mehri vermekteki'maksat, hâsıl olmadığından bunun istirda-lı, tazmin ettirilmesi, bir hak teşkil eder. Fakat bu halde iki tarafın biri-birine vermiş oldukları hediyyeler, hibe ahkâmına tâbidir.
Binaenaleyh kabzdan sonra vefat vukuunda rücu hakkı münkati olursa da evlenmeye muvafakatten imtina takdirinde - sair rücu manialarından bir şey bulnmadıkça - rücu hakkı münkati olmaz. Haniye, Feyâye.
80 - : Bir kimse, namzedi olan kadına nişan namına bir miktar eşya ihda edip de badehu nikâhtan feragat olunsa bu eşyayı mevcut ise istirdat edebilir.
Kezalik : o kadın da bunlara mukabil olarak göndermiş olduğu şeyleri - mevcut ise - geri alabilir. Reddül'muhtar. Behce.
81 - : Namzedlerden birinin diğerine hediye olarak verdiği şey, h«-lâk veya müstehlek olsa veye kendisinde ziyadei muttasile vücude gelse yahut hediye alunan tarafın mülkünden bir veçhile çıksa artık hediye» eden tarafın rücua hakkı kalmaz.
82 - Bir kızı tezvic veya nikâhtan sonra teslim için ebeveyninden veya akrabasından birinin ağırlık, kaftanhk vesaire namlarile alacakları şey, rüşvet mahiyetindedir. Binaenaleyh zevç, vermiş olduğu şeyi mevcut ise aynen, değilse bedelen istirdat edebilir. Nitekim bir kadın da kendisini veya kızını tezevvüc etmesi için bir erkeğe vereceği şeyi tezevvüc-den sonra geri alabilir.
Fakat nikâh işini temin, nıusaheret maslahatlarını ıslah maksadi t e hâtib tarafından bir şahsa ücret olduğu tasrih edilerek verilen şey, bilâhare istirdat olunamaz. Çünkü bu, bir hizmet bedelidir.
83 - Hatibin mahtubesini nikâhtan evvel görmesi caizdir.
« (Mâlikî fukahasi diyorlar ki: hâtib, mahtubenin^ mahtube de hatibin yüzüne, ellerine bakabilir. Bu mendubdur. Çünkü iki* tarafın cemali, sıhhati bu veçhile anlaşılır.) Fakat bu mendubiyet, telezzüz kas-dinden berî, fitne ihtimalinden ârî olmakla meşruttur.
84 - : Nikâh akdi esnasında bir hutbe iradı mendubdur.
« (Yine Maliki fukahası diyorlar ki: nikâh akdi sırasında iki tarafın birer hutbe irad etmesi, yani: hamd ve senayı, salât ve selâmı havi. nikâhın fezailine dair bazı âyatı celîle ile ahadisi şerifeyi muhtevi birer hitabede bulunması, badehu nikâhın akdedilmesi mendubdur. Nikâh akdini müteakip iki tarafın tebrik ve tehniye edilmesi, haklarında müna-sib dualarda bulunulması da mendubdur. Mezahibi erbaa.)
85 - : Nikâhın ilân edilmesi müstahsendir. Nikâhdan dolayı velîme de mendubdur.
(Malifcîlere göre nikâhın alenî bir surette akdi mendub ve zifaf-dari evveî ilân ve izharı meşruttur. Hıtbei nikâhın ise ihfası, ilân edilmemesi mendubdur. Çünkü bu ilân yüzünden bazımahuzların -zuhuru melhuzdur. Ezcümle bazı şahıslar tarafından bir adavet ve hased saikasile vukubulacak sui ilkaat, musammem olan nikâhın akîm kalmasına sebebiyet verebilir. Bir de iki taraftan biri ilândan sonra nikâh akdinden feragate lüzum görebilir,. Halbuki keyfiyet bir kere ilân edilmiş, birçok kimseler akdin icra-edilepeğine muttali bulunmuş olacağından bu cihet, iki tarafın nicaba duçar-veya ittihama giriflar olmasına bais olabilir.)
(Zahiriyyeden tbni Hazmin beyanına göre her evlenen, kimse için az olsun çok olsun bir velîme âyafeti bir vecîbedir. Velîmeye davetli bulunan kimsenin icabeti de - bir Özrü bulunmadıkça - yine bir vecibedir.)
86 - Nikâh bir vesikaya rabt edilmelidir. Çünkü islâm hukukuna nazaran bazı şer'î muamelâtın inkâr vukuundan sıyaneti için birer vesikaya rabt edilmesi müstajısendir. İşte nikâh da bu cümledendir. Çünkü bunun ferdî ve içtimaî ehemmiyeti pek büyüktür. [5]
Konular
- Mecellenin Kaldırılması
- Akidlerde İtibar Maksad ve Mânâyadır; Elfaz ve Mebâniye Değildir.
- Yakın Şüphe İle Zail Olmaz.
- Bir Şeyin Bulunduğu Hal Üzere Kalması Asıldır.
- Kadîm Kıdemi Üzere Terk Olunur
- Zarar Kadîm Olmaz
- Beraati Zimmet Asıldır
- Arızî Sıfatlarda Aslolan Ademdir
- Bir Zamanda Sabit Olan Şey..
- Yeni Meydana Gelen Bir Olayın ..
- Kelâmda Aslolan Mânâ-yı Hakîkîdir
- Sarahat Karşısında Delâlete İtibar Yoktur
- Mevrid-i Nasda İçtihada Mesağ Yoktur
- Kıyasa Aykırı Olarak Sabit Olan Şey ..
- İctihadla İctihad Nakz Olunmaz
- Meşakkat Kolaylığı Celbeder
- Bir İş Daralınca Genişlemeye Yüz Tutar
- Zarar Ve Mukabele-i Bizzarar Yoktur
- Zarar İzâle Olunur
- Zaruretler Mahzurlu Şeyleri Mubah Kılar
- Zaruretler Kendi Miktarınca Takdir Olunur
- Bir Özür İçin Caiz Olan Şey ..
- Mâni' Zail Oldukta Memnît Avdet Eder
- Bir Zarar Kendi Misliyle İzale Olunmaz
- Zararı Âmmı Defi' İçin Zararı Hass İhtiyar Olunur
- Madde 21 = Geçersiz sebeple yapılan feshin sonuçları
- İSLAM VE MODERN HUKUK KARŞILAŞTIRILMASIYLA CEZA HUKUKUNA VE KISASA KISA BİR BAKIŞ
- İSLAM'DA İNSAN HAKLARI
- OSMANLI'DA MECELLE VE FRANSIZ MEDENİ KANUNUNU TARTIŞMALARI
- DÜNYADA HUKUK EĞİTİMİ VE AVUKATLIK STAJI