Mefhumu Muvafakat İle Mefhumu Muhalefetin Mahiyetleri
Mefhumu Muvafakat İle Mefhumu Muhalefetin Mahiyetleri
343 -: Bir lâfzın nutuk mahallinde olmaksızın kendisine delâlet ettiği şeye «delâleti mefhum» denir ki, mefhumu muvafakat ile mefhumu muhalefet kısımlarına ayrılır.
Mefhumu muvafakat, meskûtün anh olan şeyin mantuk olan şeye hükümde ispat ve nefiy itibariyle muvafık olmasıdır. Meselâ: «Zeyide ilminden dolayı hürmet etmeli» denilse bu söz, Zeydin gayrisine de ilminden dolayı hürmet edilmesini mefhumu muvafakat suretile ifade etmiş olur.
Mefhumu muhalefet, meskûtün anhin mantuk olan şeye hükmünde muhalif bulunmasıdır. Meselâ: «Ulemaya hürmet lâzımdır» denilse bundan cühelaya hürmetin ademi lüzumu münfehim olur.
343 - : Mefhumu muhalefet, muhaverelerde, muharebelerde, rivayetlerde, musanniflerin sözlerinde muteberdir. Meselâ: bir kimse bir şahsa «bana bir fıkıh kitabı al» dese o şahıs bir hadis kitabı alamaz. Fakat mefhumu muhalefet, şer'î hükümleri istinbat hususunda da bir delil teşkil eder mi, kendisile istidlal sahih midir? Bu hususta Hanefiyye ile Şafiiyye arasında ihtilâf vardır. Hanefîlere göre mefhumu muhalefet, sahih bir istidlal tariki değildir. Bir şeyi zikr ile tahsis etmek, maadasına münafî olmaz. Isbat nefiye ve nefi isbata vaz olunmamıştır. Bunlardan biri diğerine delâlet etmez. Mantukun hükmünün hilâfini meskûtün anhde isbat için başka bir delil bulunmalıdır.
Şafiîlere göre ise mefhumu muhalefet de dal bilibare, dal bilişare, dal biddelâle ve dal biliktiza gibi hükme medar olan sahih istidlaller cümlesindendir. Ve illâ tahsis bizzikirde fâide bulunmaz.
344 -: Mefhumu muhalefetin sahih bir istidlal tariki olduğuna kail olan zatlar, bunu bu şartlar ile takyit etmektedirler. Aksi takdirde hükme medar olamaz.
(1) : Mantukun zikrinde bunun hükmünü meskûtün anhten nefiy etmekten başka bir fâide zahir olmamalıdır. Zahir olursa mefhumu muhalefet, bir delîl teşkil etmez.
Meselâ: Zimmîlerin mallarına tecavüz etmemelidir» denilse müslü-manların mallarına tecavüzün cevazı anlaşılamaz. Belki bununla zimmîlerin hukukuna fazla riayetin lüzumuna işaret faidesi belirmiş olur.
(2) : Mantukun zikri âdeta, masruf, yâni: mutad bir şeyi beyan kabilinden ibaret bulunmamalıdır. Ve illâ mefhumu muhalefet bir delîl olamaz.
Meselâ: «Hicir ve terbiyenizde bulunan üvey kızlarınızı almayınız» denilse bununla hicir ve terbiyede bulunmayan üvey kızları almanın cevazı ifade edilmiş olmaz. Belki bu hicir ve terbiye kaydi mutad ahvâle mebni irad edilmiş olur. Çünkü bu kızlar, ekseri üvey babalarının nez-dinde bulunurlar.
(3) : Meskûtün anh, hüküm itibarile mantuktan evlâ veya ona mü-savî bulunmamalıdır. Aksi takdirde mefhumu muhalefet muteber olmaz. «Ebeveyninize öf demeyin» denilmesi gibi ki bu, darp ve şetmin cevazını göstermez. Çünkü meskûtün anh olan darp ve şetm, eza hükmü bakımından öf demekten daha ziyadedir.
(4) : Mantukun zikri muhatapça meçhul olmasından dolayı olmamalıdır. Ve illâ mefhumu muhalefet bir delîl olamaz. Meselâ: Hanbelî fukahasmın fazileti muhatapça meçhul olduğu cihetle ona hitaben: «Hanbelî fukahası fazıl zatlardır» denilse Hanefî veya Şafiî fukahası-nın ademi faziletine telmih edilmiş olmaz.
(5) : Mantukun zikri, bir suale veya hâdiseye cevap olarak vuku-bulmuş olmamalıdır. Ve illâ mefhumu muhalefet, muteber olmaz. Bunlar Şafiîlerce de böyledir.
Meselâ: saime kabilinden olan develerden zekât lâzım gelip gelmi-yeceğini sual eden kimseye «saime olan develerden zekât lâzım gelir- denilse bu söz, saime olan koyunlardan vesair hayvanlardan zekât lâzım gelmeyeceğine delâlet etmez.
345 - : Mefhumu muhalefet, şu sekiz kısma ayrılır: Mefhumu lâkap, mefhumu sıfat, mefhumu şart, mefhumu gayet, mefhumu istisna kip, mefhumu sıfat, mefhumu şart, mefhumu gayet, mefhumu istisna, mefhumu innema, mefhumu adet, mefhumu hasr, bunlar için istılahat kısmındaki 43-53 üncü meselelere müracaat!. [29]
343 -: Bir lâfzın nutuk mahallinde olmaksızın kendisine delâlet ettiği şeye «delâleti mefhum» denir ki, mefhumu muvafakat ile mefhumu muhalefet kısımlarına ayrılır.
Mefhumu muvafakat, meskûtün anh olan şeyin mantuk olan şeye hükümde ispat ve nefiy itibariyle muvafık olmasıdır. Meselâ: «Zeyide ilminden dolayı hürmet etmeli» denilse bu söz, Zeydin gayrisine de ilminden dolayı hürmet edilmesini mefhumu muvafakat suretile ifade etmiş olur.
Mefhumu muhalefet, meskûtün anhin mantuk olan şeye hükmünde muhalif bulunmasıdır. Meselâ: «Ulemaya hürmet lâzımdır» denilse bundan cühelaya hürmetin ademi lüzumu münfehim olur.
343 - : Mefhumu muhalefet, muhaverelerde, muharebelerde, rivayetlerde, musanniflerin sözlerinde muteberdir. Meselâ: bir kimse bir şahsa «bana bir fıkıh kitabı al» dese o şahıs bir hadis kitabı alamaz. Fakat mefhumu muhalefet, şer'î hükümleri istinbat hususunda da bir delil teşkil eder mi, kendisile istidlal sahih midir? Bu hususta Hanefiyye ile Şafiiyye arasında ihtilâf vardır. Hanefîlere göre mefhumu muhalefet, sahih bir istidlal tariki değildir. Bir şeyi zikr ile tahsis etmek, maadasına münafî olmaz. Isbat nefiye ve nefi isbata vaz olunmamıştır. Bunlardan biri diğerine delâlet etmez. Mantukun hükmünün hilâfini meskûtün anhde isbat için başka bir delil bulunmalıdır.
Şafiîlere göre ise mefhumu muhalefet de dal bilibare, dal bilişare, dal biddelâle ve dal biliktiza gibi hükme medar olan sahih istidlaller cümlesindendir. Ve illâ tahsis bizzikirde fâide bulunmaz.
344 -: Mefhumu muhalefetin sahih bir istidlal tariki olduğuna kail olan zatlar, bunu bu şartlar ile takyit etmektedirler. Aksi takdirde hükme medar olamaz.
(1) : Mantukun zikrinde bunun hükmünü meskûtün anhten nefiy etmekten başka bir fâide zahir olmamalıdır. Zahir olursa mefhumu muhalefet, bir delîl teşkil etmez.
Meselâ: Zimmîlerin mallarına tecavüz etmemelidir» denilse müslü-manların mallarına tecavüzün cevazı anlaşılamaz. Belki bununla zimmîlerin hukukuna fazla riayetin lüzumuna işaret faidesi belirmiş olur.
(2) : Mantukun zikri âdeta, masruf, yâni: mutad bir şeyi beyan kabilinden ibaret bulunmamalıdır. Ve illâ mefhumu muhalefet bir delîl olamaz.
Meselâ: «Hicir ve terbiyenizde bulunan üvey kızlarınızı almayınız» denilse bununla hicir ve terbiyede bulunmayan üvey kızları almanın cevazı ifade edilmiş olmaz. Belki bu hicir ve terbiye kaydi mutad ahvâle mebni irad edilmiş olur. Çünkü bu kızlar, ekseri üvey babalarının nez-dinde bulunurlar.
(3) : Meskûtün anh, hüküm itibarile mantuktan evlâ veya ona mü-savî bulunmamalıdır. Aksi takdirde mefhumu muhalefet muteber olmaz. «Ebeveyninize öf demeyin» denilmesi gibi ki bu, darp ve şetmin cevazını göstermez. Çünkü meskûtün anh olan darp ve şetm, eza hükmü bakımından öf demekten daha ziyadedir.
(4) : Mantukun zikri muhatapça meçhul olmasından dolayı olmamalıdır. Ve illâ mefhumu muhalefet bir delîl olamaz. Meselâ: Hanbelî fukahasmın fazileti muhatapça meçhul olduğu cihetle ona hitaben: «Hanbelî fukahası fazıl zatlardır» denilse Hanefî veya Şafiî fukahası-nın ademi faziletine telmih edilmiş olmaz.
(5) : Mantukun zikri, bir suale veya hâdiseye cevap olarak vuku-bulmuş olmamalıdır. Ve illâ mefhumu muhalefet, muteber olmaz. Bunlar Şafiîlerce de böyledir.
Meselâ: saime kabilinden olan develerden zekât lâzım gelip gelmi-yeceğini sual eden kimseye «saime olan develerden zekât lâzım gelir- denilse bu söz, saime olan koyunlardan vesair hayvanlardan zekât lâzım gelmeyeceğine delâlet etmez.
345 - : Mefhumu muhalefet, şu sekiz kısma ayrılır: Mefhumu lâkap, mefhumu sıfat, mefhumu şart, mefhumu gayet, mefhumu istisna kip, mefhumu sıfat, mefhumu şart, mefhumu gayet, mefhumu istisna, mefhumu innema, mefhumu adet, mefhumu hasr, bunlar için istılahat kısmındaki 43-53 üncü meselelere müracaat!. [29]
1.Bölüm
- Âm Lafızların Mahiyeti, Nevileri Ve Hükümleri :
- BİRİNCİ KISIM KÎTABA VE KÎTAB İLE SÜNNET ARASINDA MÜŞTEREK BAZI MEBHASLERE AİTTİR.
- BİRİNCİ BASKININ ÖNSÖZÜ
- Dal Bil'îbake, Bil'işare, Bîddelâte Ve Bil'îktîzanın Mahiyetleri Ve Hükümler :
- Emir İle Vacip Olan Şeylerin Hükümleri :
- Emirlerin Mahiyeti Ve Muktezası ;
- Emredilen Şeyîn Liaynihi Veya Ligayrihî Hasen Olması :
- Hafî Ve Müşkil Lâfızların Mahiyetleri Ve Hükümleri :
- Hakikat İle Mecazın Mahiyetleri Ve Hükümleri :
- Has Lafızların Mahiyeti Ve Hükümleri :
- kîtab île sünnet arasında müşterek mebhasler :
- Kitabın Hakikati Ve Hususî Vasıfları
- Mefhumu Muvafakat İle Mefhumu Muhalefetin Mahiyetleri
- Memurda Vücudu İcap Eden Kudret :
- Memurun Bîhin Hüsn Sıfatile Ittisafı :
- Mutlak İle Mukayyedin Mahîyetleri Ve Hükümleri :
- Mücmel İle Müteşabihin Mahiyetleri, Nevileri Ve Hükümleri :
- Müfesser İle Muhkemin Mahiyetleri Ve Hükümleri :
- Müşterek Ve Müevvel Lâfızların Mahiyetleri Ve Hükümleri :
- Nehiylerin Mahiyeti Ve Murtezası:
- Nehiylerin Mahiyeti Ve Murtezası:
- Nehiylerin Mahiyeti Ve Murtezası:
- Nehiylerin Mahiyeti Ve Murtezası:
- ÖNSÖZ
- Sarih Île Kinayenin Mahiyetleki Ve Hükümleri :
- Takat Fevkinde Btr Şey Île Teklif Vaki Olup Olmadığı :
- USULÜ FIKHA'DAİR ISTILAHLAR
- Zâhîr, Nas Lâfızların Mahiyetleri Ve Hükümleri :