Müfesser İle Muhkemin Mahiyetleri Ve Hükümleri :
Müfesser İle Muhkemin Mahiyetleri Ve Hükümleri :
297 - : Müfesser, kendisine lâhik olan beyanı takrir veya beyanı tefsir sebebile nasdan daha vazıh olan lâfızdır ki, te'vile, tahsise ihtimâli bulunmaz.
Meselâ: nazmı celilindeki melâike, «küllühüm ecmaun» lâfızlarının lühukile müfesser olmuştur. Artık «acaba bütün melekler secde ettiler mi, ettiler ise birlikte mi. yoksa müteferrik surette mi secde ettiler ?>, diye bir suale mahal kalmamıştır.
Kezalik: nazmı celilindeki salât, hadisi şerifile, zekât ds «avli nebevî-sile müfesser bulunmuştur.
298 -: Müfesserin hükmü, kendisile amel ve itikadın vücubudur. Müfesserin yalnız nesha ihtimali vardır, mânâsı her veçhile vazıhtır, bunda te'vil ve tahsis ihtimali olmadığından ifade ettiği mânânın katiyetine itikat vaciptir.
Meselâ: nazmı celilindeki melâikenin tahsisine ihtimâl kalmamıştır. Çünkü «küllühüm>: kavli şerifi buna mânidir.
Kezalik: nazmı şerifindeki tairden murat, herhangi bir kuştur. Bundan bir mecaz olarak hızlı yürür herhangi bir mahlûk murat olması ihtimâli yoktur. Çünkü bu ihtimâl iki kanadile uçar» vasfile bertaraf edilmiştir.
299 -: Muhkeme gelince; bu da: nesha ihtimâlden hali olduğu cihetle müfesserden daha kuvvetli olan lâfızdır. Meselâ: cennet ehlinin cennette müebbet kalacaklarını tebşir eden: nazmı celili, muhkemdir. Çünkü bunların cennette muhallediyeti «ebeda» kay-dile te'kit edilmiş bu hulutl ile uzun bir müddet murat edilmiş olması ihtimâli kalmamıştır.
300 - : Muhkemler, iki nevidir. Birisi: liaynihi muhkemdir ki,
onun nesha ihtimâli olmadığı ilk nüzul veya vürut tarihinden itibaren taayyün etmiştir.
Meselâ: cihat kıyamete kadar vakit vakit vuku bulacaktır) hadisi şerifi muhkemdir, cihadın kıyamete kadar devam edeceğini nâtıktır. Bunda esasen nesha ihtimâl yoktur. Binaenaleyh liaynihi muhkem bulunmuştur.
Aİlahütealâ'nın olup olacağını haber verdiği şeylerde r.esh ihtimâli ve hakikate muhalefet şaibesi olamayacağından onlar da bu bakımdan liaynihi muhkemdirler. Sıfatı iîâhiyeyi nâtık olan'âyetler de bu cümledendir. Bütün bunlar mahalli keiâm itibarile muhkem sayılırlar: âyetleri gibi.
Diğeri: ligayrihi muhkemdir ki, nesha ihtimâli vahyin inkıtaile veya Resulüekrem'in ahirete irtihaliie munkati olmuş bulunur. Namaz, zekât, oruç gibi farizeler hakkındaki emirler bu cümledendir.
301 -: Muhkemin hükmü, kendisile amelin vücubü, hakikatine itikadın lüzumu, tearuz vukuunda zahire, nassa, müfessere, tefevvukudur. Şöyle ki: zahir, nas, müfesser ve muhkem sayılan deliller arasında bir tearuz görülürse, bunlardan binnisbe kuvvetli olanlar, diğerlerine tercih edilir, yâni: nas zahire, müfesser nassa, muhkem de müfessere tercih olunup diğeri istidlalden sakıt olur.
Meselâ: herhangi bir hâdise hakkında âdil kimselerin şahadetleri kabul edileceği hususunda: âyeti kerimesi nas-dır. Bir bakımdan müfesserdir. Adalet vasfının zikredilmesi, âdil kimselerin şahadetleri kabul edileceğini izah ve tefsir mesabesindedir. Halbuki, afif, muhsen kimselere zina isnat eden kimselerin şahadetleri kabul edilemez. Velev ki, bilâhare tevbe ederek adalet vasfını ihraz etsinler. Zira: onların şahadetlerini ebediyen kabul etmeyiniz) emri ilâhisi, bu hususta muhkemdir. Binaenaleyh evvelki nassa müreccah olup onu takyit etmiştir. Şu kadar var ki, nas kabilinden olan bir haberi vahit ile zahir kabilinden olan bir âyeti kerime arasında tearuz görülse bu nas, o zahire tercih edilemez. Çünkü haberi vahit ile katiyyüssübut olan âyet arasında müsavat yoktur.
Meselâ: nazmı kur'anisi, kocasından ayrılmış kadının kendi kendine evlenebileceği hakkında zahirdir. = nikâh ancak veli ile yapılabilir) hadisi şerifi ise nikâhın sıhhati için velinin rizası şart olduğu hususunda nasdır. Fakat âyeti kerime, nıüte-vatir olduğundan ona haberi ahad kabilinden olan mezkûr hadisi şerif muarız olamaz.
297 - : Müfesser, kendisine lâhik olan beyanı takrir veya beyanı tefsir sebebile nasdan daha vazıh olan lâfızdır ki, te'vile, tahsise ihtimâli bulunmaz.
Meselâ: nazmı celilindeki melâike, «küllühüm ecmaun» lâfızlarının lühukile müfesser olmuştur. Artık «acaba bütün melekler secde ettiler mi, ettiler ise birlikte mi. yoksa müteferrik surette mi secde ettiler ?>, diye bir suale mahal kalmamıştır.
Kezalik: nazmı celilindeki salât, hadisi şerifile, zekât ds «avli nebevî-sile müfesser bulunmuştur.
298 -: Müfesserin hükmü, kendisile amel ve itikadın vücubudur. Müfesserin yalnız nesha ihtimali vardır, mânâsı her veçhile vazıhtır, bunda te'vil ve tahsis ihtimali olmadığından ifade ettiği mânânın katiyetine itikat vaciptir.
Meselâ: nazmı celilindeki melâikenin tahsisine ihtimâl kalmamıştır. Çünkü «küllühüm>: kavli şerifi buna mânidir.
Kezalik: nazmı şerifindeki tairden murat, herhangi bir kuştur. Bundan bir mecaz olarak hızlı yürür herhangi bir mahlûk murat olması ihtimâli yoktur. Çünkü bu ihtimâl iki kanadile uçar» vasfile bertaraf edilmiştir.
299 -: Muhkeme gelince; bu da: nesha ihtimâlden hali olduğu cihetle müfesserden daha kuvvetli olan lâfızdır. Meselâ: cennet ehlinin cennette müebbet kalacaklarını tebşir eden: nazmı celili, muhkemdir. Çünkü bunların cennette muhallediyeti «ebeda» kay-dile te'kit edilmiş bu hulutl ile uzun bir müddet murat edilmiş olması ihtimâli kalmamıştır.
300 - : Muhkemler, iki nevidir. Birisi: liaynihi muhkemdir ki,
onun nesha ihtimâli olmadığı ilk nüzul veya vürut tarihinden itibaren taayyün etmiştir.
Meselâ: cihat kıyamete kadar vakit vakit vuku bulacaktır) hadisi şerifi muhkemdir, cihadın kıyamete kadar devam edeceğini nâtıktır. Bunda esasen nesha ihtimâl yoktur. Binaenaleyh liaynihi muhkem bulunmuştur.
Aİlahütealâ'nın olup olacağını haber verdiği şeylerde r.esh ihtimâli ve hakikate muhalefet şaibesi olamayacağından onlar da bu bakımdan liaynihi muhkemdirler. Sıfatı iîâhiyeyi nâtık olan'âyetler de bu cümledendir. Bütün bunlar mahalli keiâm itibarile muhkem sayılırlar: âyetleri gibi.
Diğeri: ligayrihi muhkemdir ki, nesha ihtimâli vahyin inkıtaile veya Resulüekrem'in ahirete irtihaliie munkati olmuş bulunur. Namaz, zekât, oruç gibi farizeler hakkındaki emirler bu cümledendir.
301 -: Muhkemin hükmü, kendisile amelin vücubü, hakikatine itikadın lüzumu, tearuz vukuunda zahire, nassa, müfessere, tefevvukudur. Şöyle ki: zahir, nas, müfesser ve muhkem sayılan deliller arasında bir tearuz görülürse, bunlardan binnisbe kuvvetli olanlar, diğerlerine tercih edilir, yâni: nas zahire, müfesser nassa, muhkem de müfessere tercih olunup diğeri istidlalden sakıt olur.
Meselâ: herhangi bir hâdise hakkında âdil kimselerin şahadetleri kabul edileceği hususunda: âyeti kerimesi nas-dır. Bir bakımdan müfesserdir. Adalet vasfının zikredilmesi, âdil kimselerin şahadetleri kabul edileceğini izah ve tefsir mesabesindedir. Halbuki, afif, muhsen kimselere zina isnat eden kimselerin şahadetleri kabul edilemez. Velev ki, bilâhare tevbe ederek adalet vasfını ihraz etsinler. Zira: onların şahadetlerini ebediyen kabul etmeyiniz) emri ilâhisi, bu hususta muhkemdir. Binaenaleyh evvelki nassa müreccah olup onu takyit etmiştir. Şu kadar var ki, nas kabilinden olan bir haberi vahit ile zahir kabilinden olan bir âyeti kerime arasında tearuz görülse bu nas, o zahire tercih edilemez. Çünkü haberi vahit ile katiyyüssübut olan âyet arasında müsavat yoktur.
Meselâ: nazmı kur'anisi, kocasından ayrılmış kadının kendi kendine evlenebileceği hakkında zahirdir. = nikâh ancak veli ile yapılabilir) hadisi şerifi ise nikâhın sıhhati için velinin rizası şart olduğu hususunda nasdır. Fakat âyeti kerime, nıüte-vatir olduğundan ona haberi ahad kabilinden olan mezkûr hadisi şerif muarız olamaz.
1.Bölüm
- Âm Lafızların Mahiyeti, Nevileri Ve Hükümleri :
- BİRİNCİ KISIM KÎTABA VE KÎTAB İLE SÜNNET ARASINDA MÜŞTEREK BAZI MEBHASLERE AİTTİR.
- BİRİNCİ BASKININ ÖNSÖZÜ
- Dal Bil'îbake, Bil'işare, Bîddelâte Ve Bil'îktîzanın Mahiyetleri Ve Hükümler :
- Emir İle Vacip Olan Şeylerin Hükümleri :
- Emirlerin Mahiyeti Ve Muktezası ;
- Emredilen Şeyîn Liaynihi Veya Ligayrihî Hasen Olması :
- Hafî Ve Müşkil Lâfızların Mahiyetleri Ve Hükümleri :
- Hakikat İle Mecazın Mahiyetleri Ve Hükümleri :
- Has Lafızların Mahiyeti Ve Hükümleri :
- kîtab île sünnet arasında müşterek mebhasler :
- Kitabın Hakikati Ve Hususî Vasıfları
- Mefhumu Muvafakat İle Mefhumu Muhalefetin Mahiyetleri
- Memurda Vücudu İcap Eden Kudret :
- Memurun Bîhin Hüsn Sıfatile Ittisafı :
- Mutlak İle Mukayyedin Mahîyetleri Ve Hükümleri :
- Mücmel İle Müteşabihin Mahiyetleri, Nevileri Ve Hükümleri :
- Müfesser İle Muhkemin Mahiyetleri Ve Hükümleri :
- Müşterek Ve Müevvel Lâfızların Mahiyetleri Ve Hükümleri :
- Nehiylerin Mahiyeti Ve Murtezası:
- Nehiylerin Mahiyeti Ve Murtezası:
- Nehiylerin Mahiyeti Ve Murtezası:
- Nehiylerin Mahiyeti Ve Murtezası:
- ÖNSÖZ
- Sarih Île Kinayenin Mahiyetleki Ve Hükümleri :
- Takat Fevkinde Btr Şey Île Teklif Vaki Olup Olmadığı :
- USULÜ FIKHA'DAİR ISTILAHLAR
- Zâhîr, Nas Lâfızların Mahiyetleri Ve Hükümleri :