Emir İle Vacip Olan Şeylerin Hükümleri :

Emir İle Vacip Olan Şeylerin Hükümleri :


242 -: Şarii mübînin emrettiği bir şey, vacip olunca bunu yerine getirmek = müstehikkma teslim etmek ya eda veya kaza suretile olur. Şöyle ki: emredilen bir şeyin aynini yerine getirmek edadır, mislini ye­rine getirmek de kazadır. Mamafih eda ile kazadan her biri, aşağıda ya­zılı olduğu veçhile üçer kısma ayrılır:

(1) : Edayı kâmildir. Bu, vacip --farz olan şeyin aynini bütün meşru olan evsafile, şeraitile yerine getirmek suretile olan edadır. Farz bir namazı bütün âdabına riayetle vakit içinde kılmak gibi.

Bir kimseden gasbedilen bir malı olduğu gibi mağsubün minhe iade etmek de böyledir.

«Bu nev'in hükmü şudur ki: mükellef, bu nevi eda ile vacibi tama­men ifa etmiş, onun uhdesinden çıkmış olur.

(2) : Edayı kasırdır. Bu. vacib olan şeyin aynini meşru vasıfların­dan bazıları noksan olmak Ü2ere yerine getirmek suretile olan edadır. Farz bir namazı cemaatsiz kılmak veya tâdili erkânına riayet et­meksizin kılmak gibi.

Gasbedilen bir köleyi bir cinayet işledikten, meselâ: birinin bir ma­lım itlaf ettikten sonra mağsubün minhe iade etmek de bu kabildendir. «Bu nev'in hükmü de mükellefin vacibi yerine getirmiş olmasıdır. Meselâ: mükellef, bu namaz ile farizeî salâtı eda etmiş, borcundan kur­tulmuş olur.

Keza: köle de mağsubün minhe verilir de elinde iken ölürse gasıba bir şey lâzım gelmez. Çünkü bu hâlde vacibin ayni müstehikkine veril­miş olacağı cihetle bu. bir eda olmuş olur. Fakat bu ayn bazı noksanile verildiği için bu edada bir kusur vardır. Binaenaleyh gasp meselesinde mahsubun minh, istirdat ettiği kölesini yaptığı cinayetten dolayı meo niyün aleyhe def ederse kıymetini gasıptan alabilir. Çünkü bu takdirde eda vasfı kalmamış olur. Bu cinayet, gasıbm elinde iken vuku bulduğundan mahsubun, mağsubün minhe edası, gayri mümkün bir hâîe gelmiş sayılır.

(3) : Kazaya şebih edadır. Bu da bir bakımdan kaza gibi görülen bir edadır. Meselâ: bir kimse, bir kadını başkasının bir malını mehr tesmiye ederek tezeVvüc etse de sonra hu malı satın alarak o kadına teslim eylese bu, haddi zâtında tesmiye edilen mehrin aynini teslim ol­duğundan eda olmuş olur. Fakat o mal hakkındaki sebebi mülkün te­beddülü, o malın tebeddülü mesabesinde olduğundan bu bakımdan da sanki kadına bunun aynini değil, mislini vermiş olur.

Binaenaleyh bu cihetle bu eda, kazaya benzer.

«Bu nev'in hükmü, bu eda ile zimmetin vücubdan beri olmasıdır.. ŞÖyle ki: misâlimizde mehr tesmiye edilen mâli zevç, eda etse zevce bu­nu kabule mecbur olur. Çünkü bunu vermek bir edadır. Fakat zevç, bu mala bir sebeple mâlik olduktan sonra bunu başkasına da verebilir. Me­selâ: bu mal bir köle olsa bunu azad edebilir. Zira sebebi mülkün tebed­dülüne binaen bu mal sanki tesmiye edilen şeyin ayni değil de mislidir. Bu hâlde zevç, bunu değil, bunun kıymetini zevceye verir.

(1) : Misli mâkul ile kazadır. Bu da iki nevidir. Biri kâmil olan bir misli mâkul ile kazadır. Gasbedilen bir miktar buğdayın yerine yi­ne o miktar başka buğday vermek gibi. Çünkü her iki buğday da biribi-rinin kamilen mislidir.

Diğeri, kasır olan bir misli mâkul ile kazadır. Misliyyattan olan bir mağsubün misli çarşı pazarda kalmamış olmakla onun kıymetini ver­mek gibi.

Bir şeyi misli kâmil ile kaza, tazmin, mümkün oldukça misli kasır ile kaza caiz olmaz. Meğer ki, hak sahibi razı olsun.

Bir farz namazı namaz ile, bir orucu da oruç İle kazada, mâkûl olan misli kâmil ile kazadır. Hukukullahtan olan bir vacibe misli kasır ile ka­za carî değildir.

(2) : Gayri mâkul bir misi ile kazadır. Amden öldürülen bir insanın nefsini veya cerh edilen bir uzvunu mal ile tazmin bu kabildendir. Çün­kü nefs veya uzuv ile mal arasında aklın anlayabileceği bir misliyyet yoktur. Binaenaleyh bunları mal ile kaza etmek, eda değil, mâkul bir misi ile kaza da değil, belki gayri mâkul bir misi ile kazadır.

Böyle gayri mâkul bir misi ile kaza, kıyas ile sabit olamaz. Bel­ki ya nas ile veya delâleti nas ile sabit olur. Meselâ: hata yolile katil­den dolayı diyet nâmile bir mal verilmesi nassı kur'a-nîsi He lâzım gelmektedir. Amden vuku bulup da herhangi bir sebeple, meselâ: varislerden birinin af file, failinden kısas sakıt olan bir katilden dolayı da bu nassın delâletine binaen diyet lâzımgelir. Zira hata hâlin­de diyet lâzımgelince bunun amd hâlinde de lâzımgelmesi evleviyette kalır.

(3) : Edaya şebih kazadır. Bu da bir bakımdan eda gibi görülen bir kazadır. Bir kadını başkasının gayri muayyen bir cariyesi mukabi­linde tezevvüç etmek gibi ki, bu takdirde orta hâili bir cariye veya onun kıymetini vermek lâzım gelir. Bu kıymeti vermek ise edaya benzer bir kazadır. Çünkü cariye mübhem olduğundan onun vasfı tayin edilmedik­çe edası kabil olmaz. Vasfının tâyini ise kıymetinin tâyinile kabildir. Bu cihetle kıymet asıldır. Bunu ödemek edaya müşabihtir. Binaenaleyh zevç muhayyerdir. Dilerse cinsi malûm olduğuna nazaran mutavassıt bir cariye verir ve dilerse vasfı meçhul olduğuna nazaran Öyle bir cari­yenin kıymetini verir. Zevce de hangisi verilse kabule mecbur olur