BİRİNCİ BASKININ ÖNSÖZÜ
BİRİNCİ BASKININ ÖNSÖZÜ
Malûmdur ki, islâm hukukuna dair arapça yazılmış muhtasar ve mufassal binlerce eser vardır. Fakat bu hukuka dair bütün aksamını ihüva etmek üzere türkçe yazılmış kitaplar yok gibidir.
Vakıa bazı arapça fıkıh kitaplarının türkçe tercümeleri vardır. Fakat bunlar binnisbe pek muhtasar şeylerdir ve muntazam bir tertibe tâbi değildirler. Mecelle-i Ahkâmı Adliye, islâm hukukunun yalnız muamelâta ait bir kısmı ahkâmını muhtevi bulunmuş, bunun üzerine muhtasar ve mufassal olmak üzere birkaç türkce şerh de yazılmıştır. Fakat bu kıymetli eserler de —arz olunduğu üzere-yalnız bir kısım muamelâta ait mesaili muhtev' olup islâm hukukunun sair kısımlarile alâkadar bulunmamıştır.
İslâm hukukunun birer şubesi olan ibadetlere, vakıflara, vasiyetlere, mirasa, cihada, kısas ve hududa müteallik ahkâma dair de türkçe müstakil eserler yazılmıştır. Lâkin bunlar da jalnız bu muayyen, mahdut mevzulara aittir.
İslâm hukukunu türkçe bir lisan ile kısmen ihtiva eden kıymetli eserlerden bir takımı da fetva kitaplarıdır. Fakat bunlar da hâdiselere göre vakit vakit verilmiş şer'i cevaplardan müteşekkil olup islâm hukukunun her kısmım tam bir tertip dahilinde muhtevî bulunmamaktadır.
Maamafih bütün bu türkçe eserler, Hanefî fıkhına ait olup bunlar ile sair mezahibi fıkhîyyemiz hakkında malûmat verilmesi iltizam edilmemiştir.
Şeyhül'islâm Hayri Efendi merhum, meşihatı zamanında islâm hukukunun münakehata, müfarekata, muamelâta, ukubata dair ve Hanefî mezhebine ait aksamım bîr mecellei külliyye halinde cami bir eser meydanar getirilmesine lüzum görmüştü. Fetva Emanetinde de Mecelle sarihi Ali Haydar Efendi merhum bulunuyordu. Âcizleri de mülga Fetvahane-i Alide heyeti telifiyye âzasından bulunuyordum. Bu eseri vücu-de getirmek vazifesi, Meşihat Dairesinde bir heyeti ilmiyyeye havale edildi, âzasından bulunduğum bu heyet, kendisine tahsis edilen dairede bir müddet çalışarak bilhassa münakehat ve müfarekata ait birçok fık-hî mesailin arapça nakillerini topladı. Hindiye fetvası esas ittihaz edilmişti. Bunların tercüme edilmesini de Ali Haydar Efendi ile âei'/leri deruhte etmiştik. Münakehatın bir kısmına dair bin altı yüz madde kadar tercüme ettim, Haydar Efendi merhum da birçok tercümeler yaptı. Fakat Hayri Bey Efendi Meşihatten infisal etti, heyetimizin mesaisi de, derhal akim kaldı. Yalnız Ali Haydar Efendinin tercüme etmiş olduğu nafaka ahkâmı tebyiz edilerek tab' ve neşredildi.
Muahharan Hukuk timini Yayma Kurumu, âcizlerile bazı zevata islâm hukukuna ait bir kısım ıstılahları bir lügatçe halinde yazdırdı. İslâm hukukuna dair aynca «Kamus» unvanile bahislerden müteşekkil bir eser yazmamızı da teklif etti. Acizleri hisseme düşen «Ceza ahkâmı»nı bir iki sene çalışmak suretile ihzar ederek Kuruma gönderdim. Fakat islâm hukukunun sair ahkâmı galiba yazılmadığından Kurumun da bu teşebbüsü bir neticeye iktiran etmedi.
Teşebbüs edilen hayırlı bir işin noksan kalmasına gönlüm razı olmadığından aczime bakmaksum böyle bir kamusu —noksan bir hâlde de olsa—• vücude getirmek azminde bulundum, senelerce çalıştım, bu sırada islâm fıkhıma ibadetlere ait olankısmını «Büyük İslâm İlm-i Hali» unvanile yedi yüz küsur s ahi f eden ibaret olmak üzere aynca neşre muvaffak oldum, tslâm hukukunun yazmakta bulunduğum diğer aksamını da inayet-i Hak'la altı cilt olmak üzere başkaca yazıp bitirdim. Bu suretle işbu «Hukuku Islâmiyye ve Istılah atı Fıkhiyye» adındaki eser vücude gelmiş oldu.
İstanbul Üniversitesi Rektörü muhterem Ordinaryüs Profesör Sıd-dık Sami Onar, böyle bir eserin tedvini hususunda mütevali teşviklerini ibzal buyurmuşlardır. İstanbul Hukuk Fakültesi muhterem Dekanı Profesör Doktor Hüseyin Nail Kübalı, ve Hukuk Fakültesi. Dekanı bulundukları sırada eserin tab'i imkânını temin etmiş olan muhterem Ordinaryüs Profesör Doktor Hıfzı Veldet Velidedeoğlu, ve Fakülte muhterem heyeti tedrisiyesi de bu eserin mühmel kalmaması hususunda pek kıymetli lûtuflannı diriğ etmediler. O sayede eserin tab'ına başlanılmış oldu. Bu muhterem, yüksek hey'eti ilmiyyeye samîmi teşekkürlerimi arzetmep bir borç bilirim. Eserin bütün ciltlerinin tab'mı ikmale muvaffakiyeti de atıfeti Öâhiyyeden beklerim.
Malûmdur ki, islâm hukukuna dair arapça yazılmış muhtasar ve mufassal binlerce eser vardır. Fakat bu hukuka dair bütün aksamını ihüva etmek üzere türkçe yazılmış kitaplar yok gibidir.
Vakıa bazı arapça fıkıh kitaplarının türkçe tercümeleri vardır. Fakat bunlar binnisbe pek muhtasar şeylerdir ve muntazam bir tertibe tâbi değildirler. Mecelle-i Ahkâmı Adliye, islâm hukukunun yalnız muamelâta ait bir kısmı ahkâmını muhtevi bulunmuş, bunun üzerine muhtasar ve mufassal olmak üzere birkaç türkce şerh de yazılmıştır. Fakat bu kıymetli eserler de —arz olunduğu üzere-yalnız bir kısım muamelâta ait mesaili muhtev' olup islâm hukukunun sair kısımlarile alâkadar bulunmamıştır.
İslâm hukukunun birer şubesi olan ibadetlere, vakıflara, vasiyetlere, mirasa, cihada, kısas ve hududa müteallik ahkâma dair de türkçe müstakil eserler yazılmıştır. Lâkin bunlar da jalnız bu muayyen, mahdut mevzulara aittir.
İslâm hukukunu türkçe bir lisan ile kısmen ihtiva eden kıymetli eserlerden bir takımı da fetva kitaplarıdır. Fakat bunlar da hâdiselere göre vakit vakit verilmiş şer'i cevaplardan müteşekkil olup islâm hukukunun her kısmım tam bir tertip dahilinde muhtevî bulunmamaktadır.
Maamafih bütün bu türkçe eserler, Hanefî fıkhına ait olup bunlar ile sair mezahibi fıkhîyyemiz hakkında malûmat verilmesi iltizam edilmemiştir.
Şeyhül'islâm Hayri Efendi merhum, meşihatı zamanında islâm hukukunun münakehata, müfarekata, muamelâta, ukubata dair ve Hanefî mezhebine ait aksamım bîr mecellei külliyye halinde cami bir eser meydanar getirilmesine lüzum görmüştü. Fetva Emanetinde de Mecelle sarihi Ali Haydar Efendi merhum bulunuyordu. Âcizleri de mülga Fetvahane-i Alide heyeti telifiyye âzasından bulunuyordum. Bu eseri vücu-de getirmek vazifesi, Meşihat Dairesinde bir heyeti ilmiyyeye havale edildi, âzasından bulunduğum bu heyet, kendisine tahsis edilen dairede bir müddet çalışarak bilhassa münakehat ve müfarekata ait birçok fık-hî mesailin arapça nakillerini topladı. Hindiye fetvası esas ittihaz edilmişti. Bunların tercüme edilmesini de Ali Haydar Efendi ile âei'/leri deruhte etmiştik. Münakehatın bir kısmına dair bin altı yüz madde kadar tercüme ettim, Haydar Efendi merhum da birçok tercümeler yaptı. Fakat Hayri Bey Efendi Meşihatten infisal etti, heyetimizin mesaisi de, derhal akim kaldı. Yalnız Ali Haydar Efendinin tercüme etmiş olduğu nafaka ahkâmı tebyiz edilerek tab' ve neşredildi.
Muahharan Hukuk timini Yayma Kurumu, âcizlerile bazı zevata islâm hukukuna ait bir kısım ıstılahları bir lügatçe halinde yazdırdı. İslâm hukukuna dair aynca «Kamus» unvanile bahislerden müteşekkil bir eser yazmamızı da teklif etti. Acizleri hisseme düşen «Ceza ahkâmı»nı bir iki sene çalışmak suretile ihzar ederek Kuruma gönderdim. Fakat islâm hukukunun sair ahkâmı galiba yazılmadığından Kurumun da bu teşebbüsü bir neticeye iktiran etmedi.
Teşebbüs edilen hayırlı bir işin noksan kalmasına gönlüm razı olmadığından aczime bakmaksum böyle bir kamusu —noksan bir hâlde de olsa—• vücude getirmek azminde bulundum, senelerce çalıştım, bu sırada islâm fıkhıma ibadetlere ait olankısmını «Büyük İslâm İlm-i Hali» unvanile yedi yüz küsur s ahi f eden ibaret olmak üzere aynca neşre muvaffak oldum, tslâm hukukunun yazmakta bulunduğum diğer aksamını da inayet-i Hak'la altı cilt olmak üzere başkaca yazıp bitirdim. Bu suretle işbu «Hukuku Islâmiyye ve Istılah atı Fıkhiyye» adındaki eser vücude gelmiş oldu.
İstanbul Üniversitesi Rektörü muhterem Ordinaryüs Profesör Sıd-dık Sami Onar, böyle bir eserin tedvini hususunda mütevali teşviklerini ibzal buyurmuşlardır. İstanbul Hukuk Fakültesi muhterem Dekanı Profesör Doktor Hüseyin Nail Kübalı, ve Hukuk Fakültesi. Dekanı bulundukları sırada eserin tab'i imkânını temin etmiş olan muhterem Ordinaryüs Profesör Doktor Hıfzı Veldet Velidedeoğlu, ve Fakülte muhterem heyeti tedrisiyesi de bu eserin mühmel kalmaması hususunda pek kıymetli lûtuflannı diriğ etmediler. O sayede eserin tab'ına başlanılmış oldu. Bu muhterem, yüksek hey'eti ilmiyyeye samîmi teşekkürlerimi arzetmep bir borç bilirim. Eserin bütün ciltlerinin tab'mı ikmale muvaffakiyeti de atıfeti Öâhiyyeden beklerim.
1.Bölüm
- Âm Lafızların Mahiyeti, Nevileri Ve Hükümleri :
- BİRİNCİ KISIM KÎTABA VE KÎTAB İLE SÜNNET ARASINDA MÜŞTEREK BAZI MEBHASLERE AİTTİR.
- BİRİNCİ BASKININ ÖNSÖZÜ
- Dal Bil'îbake, Bil'işare, Bîddelâte Ve Bil'îktîzanın Mahiyetleri Ve Hükümler :
- Emir İle Vacip Olan Şeylerin Hükümleri :
- Emirlerin Mahiyeti Ve Muktezası ;
- Emredilen Şeyîn Liaynihi Veya Ligayrihî Hasen Olması :
- Hafî Ve Müşkil Lâfızların Mahiyetleri Ve Hükümleri :
- Hakikat İle Mecazın Mahiyetleri Ve Hükümleri :
- Has Lafızların Mahiyeti Ve Hükümleri :
- kîtab île sünnet arasında müşterek mebhasler :
- Kitabın Hakikati Ve Hususî Vasıfları
- Mefhumu Muvafakat İle Mefhumu Muhalefetin Mahiyetleri
- Memurda Vücudu İcap Eden Kudret :
- Memurun Bîhin Hüsn Sıfatile Ittisafı :
- Mutlak İle Mukayyedin Mahîyetleri Ve Hükümleri :
- Mücmel İle Müteşabihin Mahiyetleri, Nevileri Ve Hükümleri :
- Müfesser İle Muhkemin Mahiyetleri Ve Hükümleri :
- Müşterek Ve Müevvel Lâfızların Mahiyetleri Ve Hükümleri :
- Nehiylerin Mahiyeti Ve Murtezası:
- Nehiylerin Mahiyeti Ve Murtezası:
- Nehiylerin Mahiyeti Ve Murtezası:
- Nehiylerin Mahiyeti Ve Murtezası:
- ÖNSÖZ
- Sarih Île Kinayenin Mahiyetleki Ve Hükümleri :
- Takat Fevkinde Btr Şey Île Teklif Vaki Olup Olmadığı :
- USULÜ FIKHA'DAİR ISTILAHLAR
- Zâhîr, Nas Lâfızların Mahiyetleri Ve Hükümleri :