Âcâm
Âcâm
Sözlükte, ecme kelimesinin çoğulu olup sarmaşık ağacı anlamına gelmektedir1. Esasen bu kelimenin çoğulu üçüm şeklinde olup âcâm kelimesi ise çoğulun çoğuludur. Kale anlamındaki üçüm kelimesinin çoğulu da âcâm şeklinde gelmektedir. Fıkıhçılar bu kelimeyi "yolcu namazı" konusunda ve kale anlamında kullanmışlardır. Çoğulu üçüm şeklinde gelen ecme kelimesini ise fıkıhçılar teslimi kesin olmayan alış veriş anlamında kullanmışlardır. Bu kelimenin sözlükteki anlamı "sık ağaçlık" demektir. Fıkıhçılarm, "sazlıktaki balığı satmak" şeklindeki sözlerinde geçen sazlık deyimi kamışların ve otların bittiği bataklık mekan demektir.
Sazlık ve su birikintilerindeki balıkları satmanın hükmü sorulduğunda, Ebu Yusuf, Haraç isimli kitabında şu cevabı vermiştir: "Sudaki balığı satmak caiz değildir. Çünkü burada bîr belirsizlik vardır. Oradaki balık avlayana aittir. Eğer avlamaksızın el ile yakalanabiliyorsa o zaman satmak caiz olur. Mesela, küpteki balığın avlamaksızın elle yakalandığı gibi. Yoksa ve mutlaka avlayarak yakalanıyorsa, geyik ve kuşların avlandığı gibi; bunların satılması caiz değildir. Çünkü bu garer (teslimi kesin olmayan alış veriş) hükmündedir ve kim avlarsa hayvan onundur. Ancak bazı âlimler sazlıktaki balığın satışını caiz görmüşlerdir. Bize göre mekruh olan görüş doğrudur. Yine de en doğrusunu Allah bilir."
Ömer b. Abdilaziz'den rivayet edildiğine göre Irak bölgesinde bir gölde bulunan balıkların durumu ve îcara verilip verilemeyeceği soruldu. O da "yapınız" diyerek izin verdi. Sonra sazlıktaki balıkların satılması soruldu. O da şöyle hükmetti: "Bunda bir beis yoktur. Çünkü bunlar mahpus balıklardır, kolaylıkla yakalanabilir.
Sözlükte, ecme kelimesinin çoğulu olup sarmaşık ağacı anlamına gelmektedir1. Esasen bu kelimenin çoğulu üçüm şeklinde olup âcâm kelimesi ise çoğulun çoğuludur. Kale anlamındaki üçüm kelimesinin çoğulu da âcâm şeklinde gelmektedir. Fıkıhçılar bu kelimeyi "yolcu namazı" konusunda ve kale anlamında kullanmışlardır. Çoğulu üçüm şeklinde gelen ecme kelimesini ise fıkıhçılar teslimi kesin olmayan alış veriş anlamında kullanmışlardır. Bu kelimenin sözlükteki anlamı "sık ağaçlık" demektir. Fıkıhçılarm, "sazlıktaki balığı satmak" şeklindeki sözlerinde geçen sazlık deyimi kamışların ve otların bittiği bataklık mekan demektir.
Sazlık ve su birikintilerindeki balıkları satmanın hükmü sorulduğunda, Ebu Yusuf, Haraç isimli kitabında şu cevabı vermiştir: "Sudaki balığı satmak caiz değildir. Çünkü burada bîr belirsizlik vardır. Oradaki balık avlayana aittir. Eğer avlamaksızın el ile yakalanabiliyorsa o zaman satmak caiz olur. Mesela, küpteki balığın avlamaksızın elle yakalandığı gibi. Yoksa ve mutlaka avlayarak yakalanıyorsa, geyik ve kuşların avlandığı gibi; bunların satılması caiz değildir. Çünkü bu garer (teslimi kesin olmayan alış veriş) hükmündedir ve kim avlarsa hayvan onundur. Ancak bazı âlimler sazlıktaki balığın satışını caiz görmüşlerdir. Bize göre mekruh olan görüş doğrudur. Yine de en doğrusunu Allah bilir."
Ömer b. Abdilaziz'den rivayet edildiğine göre Irak bölgesinde bir gölde bulunan balıkların durumu ve îcara verilip verilemeyeceği soruldu. O da "yapınız" diyerek izin verdi. Sonra sazlıktaki balıkların satılması soruldu. O da şöyle hükmetti: "Bunda bir beis yoktur. Çünkü bunlar mahpus balıklardır, kolaylıkla yakalanabilir.
A
- Âcâm
- Aczu'l-Vasî
- Adâlet
- Adedî
- Âdet
- Adl