Barolarda Bilişim Komisyonları- Av.Özgür Eralp
Barolarda Bilişim Komisyonları
Son yıllarda teknolojideki gelişmelere paralel olarak kurum içi örgütlenmeler de hız kazandı. Şüphesiz bazı kurumlar kendini bu gelişime hemen adapte ederken maalesef bazıları henüz bu gelişimden haberdar dahi değil. Ülkemizdeki barolara bakacak olursak son yıllara nazaran bu dönemde daha fazla bir hareketliliğin olduğu söylenebilir
Genellikle baroların internet sayfalarını açmalarıyla bilgi teknolojileriyle ilgili örgütlenmelerin ilk adımları da atılmış oldu. Bazı Barolarda bilgi teknolojilerinin başlı başına çalışma alanı olarak kabul edildiği komisyonlar veya kurullar oluşturuldu. Ancak bu tür oluşumların henüz net bir tanımı hatta adı olmadığı gerçek. Ülkemiz Barolarındaki mevcut oluşumlara baktığımızda bu tür örgütlenmelerin değişik adlar altında yapabildiğini görmekteyiz.
Antalya Barosu İnternet Komisyonu
Aydın Barosu İnternet ve Bilişim Komisyonu
Bursa Barosu Bilişim ve İnternet Komisyonu
Eskişehir Barosu Web sitesi Oluşturma ve İzleme Kurulu
İstanbul Barosu İnternet ve Hukuk Komisyonu
İzmir Barosu İnternet ve Bilişim Komisyonu
Kayseri Barosu İnternet,Otamasyon ve Bilişim Komisyonu
Konya Barosu İnternet ve Bilişim Komisyonu
Manisa Barosu Bilişim Komisyonu
Trabzon Barosu Basın Yayın ve Bilişim Komisyonu
Her ne kadar komisyonların adları konusunda birlik olmasa da bu örgütlenmelerin amaçlarının paralellik arz ettikleri söyleyenebilir. Ancak hangi amaca hizmet ederse etsin artık barolarda en azından bilgi teknolojileri ile ilgili konuların konuşulabileceği bu alana karşı ilgileri olan avukatların bir araya gelebileceği ortamların oluşturulması gerektiği de göz ardı edilemeyecek bir gerçek.
Barolarda zaten komsiyon adı altında da olsa a bu tür faaliyetler birkaç avukat tarafından yürütülmekte hatta iş yükünün tamamı diğer baro komisyonlarının aksine zaten sayısı az olan bu avukatlara yüklenmektedir. Dolayısıyla baroların bilgi teknolojilerine yönelik performansları da kısıtlı olmaktadır.
TBMM’nde de bu türden bir sorun yaşanmaktaydı hatta halen de yaşanmakta. Bu konuya ilişkin olarak o dönem ANAP MKYK Üyesi olan Dr. Ali Talip Özdemir çarpıcı bir açıklama yapılmıştı. Activefinans.com sitesinde bu açıklama aynen şu şekilde yer almıştı;
“TBMM Bilgi ve Bilgi Teknolojileri Grubu kurucuları arasında yer alan ANAP MKYK Üyesi Dr. Ali Talip Özdemir ise panelin sürpriz konuğu oldu. “Bu toplantının yapılacağını sabah İnternetten öğrendim ve hemen geldim” diyen Dr. Özdemir, ilk sözü alarak eleştiri dozu hayli yüksek olan bir konuşma yaptı. e-Türkiye ile ilgili çalışmaların yavaş ama doğru adımlarla ilerlediğini ifade eden Özdemir, elektronik ortamla ilgili çalışmaların süresinin uzamasına neden olarak; bu konuyla ilgili bir kurumun olmamasını gösterdi. Slovakya’nın dahi e-devlet konusunda Türkiye’den ileride olduğuna dikkat çeken Dr. Özdemir, sözlerini şöyle sürdürdü: “Türkiye’de her şey var ama organizatör yok. Bugün dünyada İnternetin en pahalı olduğu ülkeler arasında yer alıyoruz. Bilişime ayrılan bütçe konusunda ise Pakistan’ın dahi fersah fersah gerisindeyiz. Artık Meclis’te bilişimle ilgili konuların konuşulacağı bir komisyon oluşturulması gerekiyor. Şu anda bu konuları Tarım ve Hayvancılık Komisyonu’nda görüştüğümüzü söylersem, böyle bir komisyona ne kadar çok ihtiyaç olduğu herhalde daha iyi anlaşılır. Ayrıca 36 bakanı olan bir ülkenin bilişimden sorumlu bir bakanının da olması gerekir.”[1]
Ancak yukarıdaki örnekte de belirtildiği gibi konu öyle başka komisyonlarda veya sohbet aralarında görüşülecek kadar basit değildir. Bilgi teknolojileri ile ilgili olarak gerek baroların bakış açısının belirlenmesi gerek baroya üye avukatların teknolojik gelişmelerden faydalanmasını sağlamak için komisyon veya kurul tarzı organizasyonlar oluşturulmalı ve işlevsel hale getirilmelidir. Bilgi çağında hukukun yayan kalmaması için geç de olsa atılacak ilk ve en önemli adım şüphesiz ki budur
Son yıllarda teknolojideki gelişmelere paralel olarak kurum içi örgütlenmeler de hız kazandı. Şüphesiz bazı kurumlar kendini bu gelişime hemen adapte ederken maalesef bazıları henüz bu gelişimden haberdar dahi değil. Ülkemizdeki barolara bakacak olursak son yıllara nazaran bu dönemde daha fazla bir hareketliliğin olduğu söylenebilir
Genellikle baroların internet sayfalarını açmalarıyla bilgi teknolojileriyle ilgili örgütlenmelerin ilk adımları da atılmış oldu. Bazı Barolarda bilgi teknolojilerinin başlı başına çalışma alanı olarak kabul edildiği komisyonlar veya kurullar oluşturuldu. Ancak bu tür oluşumların henüz net bir tanımı hatta adı olmadığı gerçek. Ülkemiz Barolarındaki mevcut oluşumlara baktığımızda bu tür örgütlenmelerin değişik adlar altında yapabildiğini görmekteyiz.
Antalya Barosu İnternet Komisyonu
Aydın Barosu İnternet ve Bilişim Komisyonu
Bursa Barosu Bilişim ve İnternet Komisyonu
Eskişehir Barosu Web sitesi Oluşturma ve İzleme Kurulu
İstanbul Barosu İnternet ve Hukuk Komisyonu
İzmir Barosu İnternet ve Bilişim Komisyonu
Kayseri Barosu İnternet,Otamasyon ve Bilişim Komisyonu
Konya Barosu İnternet ve Bilişim Komisyonu
Manisa Barosu Bilişim Komisyonu
Trabzon Barosu Basın Yayın ve Bilişim Komisyonu
Her ne kadar komisyonların adları konusunda birlik olmasa da bu örgütlenmelerin amaçlarının paralellik arz ettikleri söyleyenebilir. Ancak hangi amaca hizmet ederse etsin artık barolarda en azından bilgi teknolojileri ile ilgili konuların konuşulabileceği bu alana karşı ilgileri olan avukatların bir araya gelebileceği ortamların oluşturulması gerektiği de göz ardı edilemeyecek bir gerçek.
Barolarda zaten komsiyon adı altında da olsa a bu tür faaliyetler birkaç avukat tarafından yürütülmekte hatta iş yükünün tamamı diğer baro komisyonlarının aksine zaten sayısı az olan bu avukatlara yüklenmektedir. Dolayısıyla baroların bilgi teknolojilerine yönelik performansları da kısıtlı olmaktadır.
TBMM’nde de bu türden bir sorun yaşanmaktaydı hatta halen de yaşanmakta. Bu konuya ilişkin olarak o dönem ANAP MKYK Üyesi olan Dr. Ali Talip Özdemir çarpıcı bir açıklama yapılmıştı. Activefinans.com sitesinde bu açıklama aynen şu şekilde yer almıştı;
“TBMM Bilgi ve Bilgi Teknolojileri Grubu kurucuları arasında yer alan ANAP MKYK Üyesi Dr. Ali Talip Özdemir ise panelin sürpriz konuğu oldu. “Bu toplantının yapılacağını sabah İnternetten öğrendim ve hemen geldim” diyen Dr. Özdemir, ilk sözü alarak eleştiri dozu hayli yüksek olan bir konuşma yaptı. e-Türkiye ile ilgili çalışmaların yavaş ama doğru adımlarla ilerlediğini ifade eden Özdemir, elektronik ortamla ilgili çalışmaların süresinin uzamasına neden olarak; bu konuyla ilgili bir kurumun olmamasını gösterdi. Slovakya’nın dahi e-devlet konusunda Türkiye’den ileride olduğuna dikkat çeken Dr. Özdemir, sözlerini şöyle sürdürdü: “Türkiye’de her şey var ama organizatör yok. Bugün dünyada İnternetin en pahalı olduğu ülkeler arasında yer alıyoruz. Bilişime ayrılan bütçe konusunda ise Pakistan’ın dahi fersah fersah gerisindeyiz. Artık Meclis’te bilişimle ilgili konuların konuşulacağı bir komisyon oluşturulması gerekiyor. Şu anda bu konuları Tarım ve Hayvancılık Komisyonu’nda görüştüğümüzü söylersem, böyle bir komisyona ne kadar çok ihtiyaç olduğu herhalde daha iyi anlaşılır. Ayrıca 36 bakanı olan bir ülkenin bilişimden sorumlu bir bakanının da olması gerekir.”[1]
Ancak yukarıdaki örnekte de belirtildiği gibi konu öyle başka komisyonlarda veya sohbet aralarında görüşülecek kadar basit değildir. Bilgi teknolojileri ile ilgili olarak gerek baroların bakış açısının belirlenmesi gerek baroya üye avukatların teknolojik gelişmelerden faydalanmasını sağlamak için komisyon veya kurul tarzı organizasyonlar oluşturulmalı ve işlevsel hale getirilmelidir. Bilgi çağında hukukun yayan kalmaması için geç de olsa atılacak ilk ve en önemli adım şüphesiz ki budur
Konular
- Mecellenin Kaldırılması
- Akidlerde İtibar Maksad ve Mânâyadır; Elfaz ve Mebâniye Değildir.
- Yakın Şüphe İle Zail Olmaz.
- Bir Şeyin Bulunduğu Hal Üzere Kalması Asıldır.
- Kadîm Kıdemi Üzere Terk Olunur
- Zarar Kadîm Olmaz
- Beraati Zimmet Asıldır
- Arızî Sıfatlarda Aslolan Ademdir
- Bir Zamanda Sabit Olan Şey..
- Yeni Meydana Gelen Bir Olayın ..
- Kelâmda Aslolan Mânâ-yı Hakîkîdir
- Sarahat Karşısında Delâlete İtibar Yoktur
- Mevrid-i Nasda İçtihada Mesağ Yoktur
- Kıyasa Aykırı Olarak Sabit Olan Şey ..
- İctihadla İctihad Nakz Olunmaz
- Meşakkat Kolaylığı Celbeder
- Bir İş Daralınca Genişlemeye Yüz Tutar
- Zarar Ve Mukabele-i Bizzarar Yoktur
- Zarar İzâle Olunur
- Zaruretler Mahzurlu Şeyleri Mubah Kılar
- Zaruretler Kendi Miktarınca Takdir Olunur
- Bir Özür İçin Caiz Olan Şey ..
- Mâni' Zail Oldukta Memnît Avdet Eder
- Bir Zarar Kendi Misliyle İzale Olunmaz
- Zararı Âmmı Defi' İçin Zararı Hass İhtiyar Olunur
- Madde 21 = Geçersiz sebeple yapılan feshin sonuçları
- İSLAM VE MODERN HUKUK KARŞILAŞTIRILMASIYLA CEZA HUKUKUNA VE KISASA KISA BİR BAKIŞ
- İSLAM'DA İNSAN HAKLARI
- OSMANLI'DA MECELLE VE FRANSIZ MEDENİ KANUNUNU TARTIŞMALARI
- DÜNYADA HUKUK EĞİTİMİ VE AVUKATLIK STAJI