Mecelle
Mecelle
5.BÖLÜM- Aktüerler, Aracılar ve Sigorta Eksperleri
Aktüerler ve brokerler
MADDE 21 – (1) Sigorta şirketleri ile reasürans şirketleri, yeterli sayıda aktüerle çalışmak zorundadır. Müsteşarlık tarafından aktüerlerin kaydedildiği bir Aktüerler Sicili tutulur. Sicile kaydolunmadan aktüerlik yapılamaz. Aktüerlik unvanının kazanılması ile aktüerlerin görev ve yetkilerine ilişkin usûl ve esaslar yönetmelikle belirlenir.
Yeni Meydana Gelen Bir Olayın ..
10. Yeni Meydana Gelen Bir Olayın Hâle (Şimdiki Zamana) En Yakın Vakte İzafesi Asıldır.
Sonradan meydana gelen bir olayın ne zaman meydana gel¬diğinde ihtilâf edilirse, uzak bir zamanda vuku' bulduğu isbat edilmezse, şimdiki zamana en yakın olan vakte izafe olunarak hükme bağlanır.
Meselâ:
a) Alım-satımda akid yapılırken alıcı için (hiyâr-ı Şart)a (Pişman olma müddeti) yer verilir ve sonra bu akdi alıcı boz¬mak ister de hiyar-ı şartın müddetinin bitip bitmediğinde ihti¬lâfa düşerlerse, fesh zamanı hâle en yakın olan vakte izafe edi¬lir ve muhayyer olan alıcıya (ki bunun muayyen müddeti için¬de feshettiğini iddia ediyordu) beyyine düşer.
Madde 16 = Takım sözleşmesi ile oluşturulan iş sözleşmeleri
MADDE 16. - Birden çok işçinin meydana getirdiği bir takımı temsilen bu işçilerden birinin, takım kılavuzu sıfatıyla işverenle yaptığı sözleşmeye takım sözleşmesi denir.
Takım sözleşmesinin, oluşturulacak iş sözleşmeleri için hangi süre kararlaştırılmış olursa olsun, yazılı yapılması gerekir. Sözleşmede her işçinin kimliği ve alacağı ücret ayrı ayrı gösterilir.
D- CAHİLİYE DEVRİ ARAP HUKUKU
D- CAHİLİYE DEVRİ ARAP HUKUKU:
Giriş:
Medenî ve yerleşik milletlere nisbeten farklı, yabanî karakter ve davranışları olduğu veya gerçek ve bir Allah inancından uzak oldukları, yahut da ilm-u irfan ile alâkaları bulunmadığı için İslâm'dan önceki araplara "câhiliye devri arapları" denmiştir. Bu millet iki ana koldan gelmiştir. Kahtâniler ve Adnânîler. Birincisi Arabistan yarımadasının güneyinde, ikincisi ise kuzeyinde yaşamış ve bir çok kollara ayrılmıştır.(21)
II- FIKIH
II- FIKIH:
A- MÂNASI:
Faqîh, mütefaqqıh gibi kelimelerin de aslı olan "fıqh"ın lûgat mânası anlamak, kavramak, idrak etmektir. Aynı mânayı ifade eden kelimelerden fıkh'ın farkı, buradaki anlayışın sathî değil, derinliğine olması ve söyleyenin maksadını da içine almasıdır.(4)
B- MEFHÛM VE ŞÛMÛLÜ:
4.Bölüm - Başka Baroya Nakil
Başvurma
Madde 21 ? Nakil için başvuru, avukatın levhasına yazılmak istediği baro yönetim kuruluna yazı ile yapılır.
Başvuru yazısında, istekte bulunan avukatın levhasında kayıtlı olduğu baronun adı, baro sicil numarası, ruhsatname tarih ve numarası, sosyal güvenlik yönünden hangi statüye tabi bulunduğu, levhasına yazılmak istediği baro bölgesindeki tebligat adresini bildirmesi şarttır.
Başvuru yazısına; ikametgah belgesi, avukatların başı açık ve erkekler için kravatlı çekilmiş iki adet 6x9 büyüklüğünde cübbeli fotoğrafı eklenir.
l- Genel Kurallar
Türk avukatları Baroların ve Türkiye Barolar Birliğinin bağımsızlığı gereğine inanmışlar ve bu konuda kendilerine gerek kişi, gerek kuruluş olarak düşen görevleri başarma kararına varmışlardır.
Mesleki çalışmasında avukat bağımsızlığını korur; bu bağımsızlığını zedeleyecek iş kabulünden kaçınır.
Avukat mesleki çalışmasını kamunun inancını ve mesleğe güvenini sağlayacak biçimde ve tam bir sadakatle yürütür.
Ahmed Cevdet Paşa ve Mecelle
Ahmed Cevdet Paşa Tanzimat devrinin en önemli devlet ve ilim adamlarından biri...
İlber Ortaylı'nın tabiriyle "Medresenin son güneşi"...
Şeyhülislamlığın eşiğine kadar yükselmiş, her ilimde alim, her fende mahir, tarihimizin son medar-ı iftaharlarından...
7.Bölüm - Defterler, Kayıt ve Belge Düzeni
Tutulması Zorunlu Defterler
Madde 31- Avukatlık Ortaklığı; iş ve dava defteri, pay defteri, karar defteri, gelir-gider defteri ve demirbaş defteri tutmak zorundadır. Defterlerin tutulmasından, ortaklığın yönetim ve temsili ile görevli ortak sorumludur. Avukatlık Ortaklığınca tutulması zorunlu olan defterler, Türkiye Barolar Birliği tarafından bastırılır ve Barolar aracılığı ile bedeli karşılığında temin edilir.
Defterlerin Tasdiki
Dava açma süresi
Madde 7 - 1. Dava açma süresi, özel kanunlarında ayrı süre gösterilmeyen hallerde Danıştayda ve idare mahkemelerinde altmış ve vergi mahkemelerinde otuz gündür.
2. Bu süreler;
a) İdari uyuşmazlıklarda; yazılı bildirimin yapıldığı,
5.Bölüm - Levhadan ve Avukatlık Ortaklığı Sicilinden Silinme ve Yeniden Yazılma
Levhadan ve Avukatlık Ortaklığı Sicilinden Silinme
Madde 25 ? Avukatın baro ve Türkiye Barolar Birliği keseneklerini ödememekte direndiği ya da topluluk sigorta primlerini zamanında ödemediği veya Avukatlık Kanununun 72 nci maddesinde yazılı levhadan silinmeyi gerektiren nedenlerden birinin varlığının tespit edilmesi ya da avukatın yazılı istemi üzerine; levhasına yazılı olduğu baro yönetim kurulu tarafından, avukatın adının levhadan silinmesine karar verilir.
Madde 10 = Sürekli ve süreksiz işlerdeki iş sözleşmeleri
MADDE 10.- Nitelikleri bakımından en çok otuz iş günü süren işlere süreksiz iş, bundan fazla devam edenlere sürekli iş denir.
Bu Kanunun 3, 8, 12, 13, 14, 15, 17, 23, 24, 25, 26, 27, 28, 29, 30, 31, 34, 53, 54, 55, 56, 57, 58, 59, 75, 80 ve geçici 6 ncı maddeleri süreksiz işlerde yapılan iş sözleşmelerinde uygulanmaz. Süreksiz işlerde, bu maddelerde düzenlenen konularda Borçlar Kanunu hükümleri uygulanır.
Talakın Rüknü, Nevileri Ve Talâkda Müstamel Tabirler
Talakın Rüknü, Nevileri Ve Talâkda Müstamel Tabirler :
78 - : Talâkın rüknü, yani : talâk hâdisesini vücude getiren tabiri §er'î, akdi nikâhı sarahaten veya kinayeten ref ve izaleye delâlet eden lâfızdır. Seni boşadam, seni terk etdim, gibi.
Innet gibi bir sebebden dolayı hâkimin «Beyninizi tefrik etdim» de-, mesi talâka delâlet eden bir lâfız olduğu gibi dilsizin işareti mahsusasıda böyle bir lâfz hükmündedir.
Tevatür
Mukaddime
A. Tevatür.
1. Tevatürün Bilgi İfade Etmesi
2. Tevatürün Şartlan
Mesele: (Bilgi Oluşturan Sayının Alt Sınırı Belli Midir?)
Mesele: (Bilgi Oluşumunun İki Şartı: Tam Sayı Ve Haberin Müşahede Kaynaktı Olması)
Tevatür Sayısı İçin Öngörülen Fasit Şartlar
3. Tasdik Ve Tekzip Açısından Haberin Kısımları
Mukaddime:
Sahabenin haberleri naklederken kullandığı lafızlar: sahabe, haberleri rivayet ederken beş türlü lafız kullanmıştır.
OSMANLI'DA MECELLE VE FRANSIZ MEDENİ KANUNUNU TARTIŞMALARI
OSMANLI'DA MECELLE VE FRANSIZ MEDENİ KANUNUNU TARTIŞMALARI
Osmanlı Devlet'inde hukuk, İslamiyetin ve şeriatın alanına girmeyen konularda padişahın koyduğu, belirlediği örfi hukuktan meydana geliyordu. Ayrıca gayrimüslimlere, ülkede yaşayan yabancılara özgü hukuk kuralları da mevcuttu. Bu durum da ülkede çoklu bir hukuk sisteminin oluşması sonucunu doğurmuştur. Bu çoklu sistem devletin güçlü olduğu zamanlarda sorunsuz işlerken 17. yüzyıldan sonra yeni düzenlemelerin yapılması yönünde tartışmalar olmaya başlamıştır.