Meharîmin Aralarını Ademi Cem Hikmeti Teşriyyesi

Meharîmin Aralarını Ademi Cem Hikmeti Teşriyyesi


328 - : Biri birinin mahremlerinden olan iki kadının nikâhta cem edilemiyeceği, Kur'anı mübînin nassile, delâletile ve ahadisi şerife-nin sarahatile sabit ve bunun hikmeti aklen müberhendir. Ezcümle şeriatı' islâmiyye, karibler ve mahremler arasında bir muhabbet ve me-veddetin güzelce devamım âmirdir. Halbuki zerair = ortaklar arasında ekseri adavet ve münaferet carî olur. Güzelce ülfet vemuaşeretten eser görülmez.

Binaenaleyh mahremlerin aralarını nikâhta cem etmek, kat'ı ra-hime sebebiyet verir. Kat'ı rahim ise haramdır. O halde harama sebep olan bir şeyin de haram obuası lâzım gelir.

Bedayîde de beyan olunduğu üzere şüphe yok ki, boşanıp da zev­cinin himayesinden, sahabetinden mahrum ve henüz iddet içinde bulun­duğu cihetle başkasile izdivacdan memnu bulunan bir kadın, hemgire-gi veya halası gibi mehariminden binle sabık zevcinin bir izdivaç âşiya-jıesi kurduklarım görünce pek ziyade kalbi kırılır, bu yüzden aralarında bir adavet ve münaferet zuhura gelir. Halbuki böyle kat'ı rahime mü-eddî olacak hallere meydan verilmesi, hikmeti ictimaiyyeye uygun ola­maz. Lâkin iddet hitam "bulduktan sonra bu izdivaç, caiz olur. Çünkü bu halde mutallakanm kocasından alâkası büsbütün kesilmiş, kendisi hareketinde serbestiye nail olmuş, başkasile evlenmeğe salâhiyet ka­zanmış, bunun neticesinde de adavet ve münaferet. duyguları zail olmuş veya hafiflemiş bulunur.

Şunu da ilâve edelim ki, mensus olan şer'î hükümlerde bu gibi nok­san tâliller, muteber değildir. Nassen sabit olan bir hüküm, birçok hafî hikemi şer'iyyeye müstenit bulunur ki, bizim için bunlara tamamen in-fas nazar mümkün olamaz. Bu gibi tâliller, ancak felsefei hukuk bakı­mından nafi, teşriî hikmetleri bir dereceye kadar idrake hadim bulunur, işte bu cihetledir ki, bunlar, kütübi fıkhiyyemizde ityan edilegelmiştir. [40]